"İskefiye" sayfasının sürümleri arasındaki fark

Okune sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
1. satır: 1. satır:
 
[[Dosya:İskefiye.jpg|500px|thumb|İskefiye doğu sahili ve Yoroz Burnu (Foto: Tuygun Serdar)]]
 
[[Dosya:İskefiye.jpg|500px|thumb|İskefiye doğu sahili ve Yoroz Burnu (Foto: Tuygun Serdar)]]
[[Trabzon]]'un 30 km batısında bir sahil kasabasıdır.
+
[[Trabzon]]'un 35 km batısında bir sahil kasabasıdır.
  
 
==İsmi==
 
==İsmi==
8. satır: 8. satır:
 
Osmanlı dönemi öncesinde İskefiye sahilinde bir iskele veya kıyı yerleşimi olduğuna dair bir kayıt yoktur. Ancak [[Trabzon İmparatorluğu]] döneminde, başkentin batı yönünde önemli bir savunma hattı olan [[Yoroz Burnu]]'nun hemen önünde yer alması nedeniyle stratejik bir bölge olduğu anlaşılmaktadır. Bugünkü kasaba yerleşiminin 1,5 km batısında kalıntıları bulunun [[Klita Kalesi]] de o dönemde, aynı savunma hattının bir ön unsuru olarak gözetleme ve iletişim işlevini üstlenen küçük bir askeri garnizona ev sahipliği yapmış olmalıdır.
 
Osmanlı dönemi öncesinde İskefiye sahilinde bir iskele veya kıyı yerleşimi olduğuna dair bir kayıt yoktur. Ancak [[Trabzon İmparatorluğu]] döneminde, başkentin batı yönünde önemli bir savunma hattı olan [[Yoroz Burnu]]'nun hemen önünde yer alması nedeniyle stratejik bir bölge olduğu anlaşılmaktadır. Bugünkü kasaba yerleşiminin 1,5 km batısında kalıntıları bulunun [[Klita Kalesi]] de o dönemde, aynı savunma hattının bir ön unsuru olarak gözetleme ve iletişim işlevini üstlenen küçük bir askeri garnizona ev sahipliği yapmış olmalıdır.
  
İlk kez Osmanlı döneminde küçük bir pazar yeri olan İskefiye'nin bahsinin geçtiği en eski yazılı belge '''1759''' tarihli bir mahkeme kaydıdır.<ref>Emre Yürük (2014) "Trabzon-Giresun-Gümüşhane Eksenindeki Ayan Aileleri ve Faaliyetleri(1750-1800)" s.75</ref> Sonrasında özellikle keten dokumacılığı ve ticareti ile gelişerek küçük bir kasaba haline gelmesi ise 19. yüzyıl ortasında gerçekleşmiştir.<ref>Nazmiye Aydın (2019) "[https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/710880 Trabzon'da Yok Olan Dokuma Sanatı: 'Ketan']" s.581</ref>
+
İlk kez Osmanlı döneminde bir pazar yeri olarak bahsinin geçtiği en eski yazılı belge '''1759''' tarihli bir mahkeme kaydıdır.<ref>Emre Yürük (2014) "Trabzon-Giresun-Gümüşhane Eksenindeki Ayan Aileleri ve Faaliyetleri(1750-1800)" s.75</ref> Sonrasında özellikle keten dokumacılığı ve ticareti ile gelişerek küçük bir kasaba haline gelmesi ise 19. yüzyıl ortasında gerçekleşmiştir.<ref>Nazmiye Aydın (2019) "[https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/710880 Trabzon'da Yok Olan Dokuma Sanatı: 'Ketan']" s.581</ref>
  
 
==Tavsiyeler==
 
==Tavsiyeler==

12.53, 10 Mayıs 2021 tarihindeki hâli

İskefiye doğu sahili ve Yoroz Burnu (Foto: Tuygun Serdar)

Trabzon'un 35 km batısında bir sahil kasabasıdır.

İsmi

"Küçük tekne" anlamına gelen Rumca "Skafi" sözcüğü ile ortak kökene dayanmakla birlikte, morfolojisi itibarıyla orijinal isimlendirme; aynı sözün Latince versiyonu olan ve "eliptik formlu, tekne biçimli kap, çanak, oyuk, girinti" anlamlarına gelen "Scaphium" sözcüğünün çoğul formu [SCAPHIA] olmalıdır. Dolayısıyla, en erken yazılı kullanımı MS 1. yüzyılda görünen bu terimin, Roma egemenliği döneminde aynı mevkiyi tanımlayan benzetimli bir Latince coğrafi isimlendirme olması en güçlü ihtimaldir. Telaffuzdaki [(İ)skafiya > (İ)skefiye] dönüşümü ise aynı bölgede sahil kesiminde karakteristik olan (A>E) ses değişimi eğilimi ile uyumludur.[1]

Tarihi

Osmanlı dönemi öncesinde İskefiye sahilinde bir iskele veya kıyı yerleşimi olduğuna dair bir kayıt yoktur. Ancak Trabzon İmparatorluğu döneminde, başkentin batı yönünde önemli bir savunma hattı olan Yoroz Burnu'nun hemen önünde yer alması nedeniyle stratejik bir bölge olduğu anlaşılmaktadır. Bugünkü kasaba yerleşiminin 1,5 km batısında kalıntıları bulunun Klita Kalesi de o dönemde, aynı savunma hattının bir ön unsuru olarak gözetleme ve iletişim işlevini üstlenen küçük bir askeri garnizona ev sahipliği yapmış olmalıdır.

İlk kez Osmanlı döneminde bir pazar yeri olarak bahsinin geçtiği en eski yazılı belge 1759 tarihli bir mahkeme kaydıdır.[2] Sonrasında özellikle keten dokumacılığı ve ticareti ile gelişerek küçük bir kasaba haline gelmesi ise 19. yüzyıl ortasında gerçekleşmiştir.[3]

Tavsiyeler

  • Nerede Ne Görülür? : Karakteristik deseniyle adeta Trabzon ve çevre kasabalarının simgelerinden biri haline gelen Keşan kumaşının geleneksel tezgahlarda üretiminin sürdürüldüğü tek yer olan Zera köyü, İskefiye yakınlarındadır. Kasaba merkezinde her sene 9 Ağustos günü "Keşan Festivali" adı altında düzenlenen şenlikte başta şal olmak üzere keşan kumaşından üretilmiş gömlek, etek, çanta, örtü, şapka ve kaşkol gibi çeşitli hediyelik ürünler sergilenmektedir.[4]

Kaynakça

  1. Ahmet Mican Zehiroğlu (2021) "Trabzon Etimoloji Seçkisi" s.41
  2. Emre Yürük (2014) "Trabzon-Giresun-Gümüşhane Eksenindeki Ayan Aileleri ve Faaliyetleri(1750-1800)" s.75
  3. Nazmiye Aydın (2019) "Trabzon'da Yok Olan Dokuma Sanatı: 'Ketan'" s.581
  4. Çağla Yılmaz (2017) "Trabzon’dan Bir Kadın ve Kültür Ekonomisi Örneği: Çarşıbaşı Keşanı" III. Uluslararası Genç Halkbilimciler Sempozyumu Bildirileri s.261-268