Hüseyin Hasançebi

Hüseyin Hasançebi (Fotoğraf: Şahan Nuhoğlu)

Hüseyin Hasançebi (1944-2021) Araklı doğumlu yazar ve siyasetçidir.

Özellikle 1970'li ve 80'li yıllarda bilimsel sosyalizmin yereldeki özgün ve üretken kuramcılarından biri olarak tanındı, sonrasında da uzun yıllar aktif siyasetin ön saflarında yer aldı.

İsmi

Soyadı Sürmene Deresi çevresinde yerleşik olan ve kendisinin de bir mensubu olduğu Çebi sülalesinden kaynaklanır. Faal olduğu siyasi platformlarda da kısaca "Çebi" lakabıyla bilinir.

Hayatı

1944 yılında Araklı'da doğdu.

Gençlik yıllarında Trabzon çevresindeki TİP örgütlenmesi içinde yer aldı. 1971 darbesi sonrasında yeni ayrışmalarla şekillenen partileşme çabalarına, 1974 yılında Gültekin Gazioğlu'nun da kuruluşuna önayak olduğu TSİP saflarında dahil oldu. Aynı partinin Trabzon örgütü içinde 1977 yılında dek aktif faaliyet yürüttü. Bu çalışmaların bir meyvesi olarak, aynı yılın sonuna doğru gerçekleşen yerel seçimlerde Maçka belediye başkanlığı ve belediye meclisi TSİP bağımsız adayları tarafından kazanılacaktı. Kendisi ise bu başarının arefesinde partinin yayın kurullarında görev almak üzere İstanbul'a gönderilmişti. Örgütün yayın organlarında, marksist teori çerçevesinde dünya ve ülke siyasetindeki evrilmeye yönelik eleştirel makaleleriyle dikkat çekmeye başladı. Ertesi yıl parti yönetimine girdi. 1980 darbesi sonrası örtülü siyasi faaliyetlerini bir süre daha yürüttükten sonra parti kararıyla Almanya'ya gitti. Türkiye'de çıkan Düşün, Görüş ve Felsefe gibi çeşitli dergilerde farklı isimler altında yazıları yayımlanmaya devam etti.

1989 yılında Türkiye'ye dönerek Sol'un birleşmesine yönelik çabalara katkı sunmaya çalıştı. Bu amaçla kurulan çeşitli siyasi hareket ve partilere öncülük edenler arasında yer aldı. Uzun bir süre yürüttüğü bu çalışmaların ardından 2000 yılında Kızılcık isimli bir dergi kurdu. Bir süre sonra da aktif ve öncü siyasetten büyük ölçüde çekilerek, "Sosyalist Siyasi Kültür Dergisi" alt başlığını taşıyan bu dergi aracılığı ile siyasi, felsefi yazılarını, güncel gelişmelere dair fikirlerini paylaşmaya devam etti.

2010 yılında, 1915 Ermeni Katliamları'nı odağına alan "Sahne-i Fecai" isimli kitabını yayımladı. Türkiye solu içinde uzun süredir tartışma konusu olan, ancak aynı çevrelerin tarihi angajmanları ve siyasi-genetik kodları gereği, genelde Avrupa merkezci, skolastikist tarihkurgu ile Orta Asya merkezci ırkçı, ulusalcı tarihkurgu arasındaki çatışma ekseninin dışına çıkamadıkları bu soruna, kaleme aldığı çalışmasıyla ilk kez farklı ve yeni bir anti-emperyalist perspektif sundu.

12 Mayıs 2021’de Antalya’da öldü.

Eserleri

• Osmanlı Ermeni Olayı, Sahne-i Fecai (2010)