"Zenofon" sayfasının sürümleri arasındaki fark
17. satır: | 17. satır: | ||
Nihayetinde ordusu ile birlikte sahile ulaşan Zenofon, ''"...Kolhis ülkesinde, Karadeniz kıyısında, Sinope şehrine bağlı '''Trapezunta''' isimli Yunan sömürge kenti..."'' olarak tanımladığı Trabzon kalesini çevreleyen Kolh köylerini işgal ederek, bu bölgede kamp kurmuştu. Zira kentte yaşayan Yunan sömürgeciler, kendi soydaşları olsalar da bu kalabalık orduyu kale içine sokmamışlardı. Sonrasında, bir yandan deniz yolu ile anavatanlarına dönüş için yeterli sayıda gemi tedarik edebilmek için uğraşırken, diğer yandan çevredeki Kolh köylerini yağmalayarak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmışlardı. Köyleri yakmışlar, katliamlar yapmışlardı. Hatta Trabzon çevresindeki kaynaklar tükenince, sömürgeci soydaşlarının yönlendirmesiyle daha güneyde [[Torul]] çevresine saldırıp oralardaki köyleri de talan etmişlerdi.<ref name=":0" /> | Nihayetinde ordusu ile birlikte sahile ulaşan Zenofon, ''"...Kolhis ülkesinde, Karadeniz kıyısında, Sinope şehrine bağlı '''Trapezunta''' isimli Yunan sömürge kenti..."'' olarak tanımladığı Trabzon kalesini çevreleyen Kolh köylerini işgal ederek, bu bölgede kamp kurmuştu. Zira kentte yaşayan Yunan sömürgeciler, kendi soydaşları olsalar da bu kalabalık orduyu kale içine sokmamışlardı. Sonrasında, bir yandan deniz yolu ile anavatanlarına dönüş için yeterli sayıda gemi tedarik edebilmek için uğraşırken, diğer yandan çevredeki Kolh köylerini yağmalayarak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmışlardı. Köyleri yakmışlar, katliamlar yapmışlardı. Hatta Trabzon çevresindeki kaynaklar tükenince, sömürgeci soydaşlarının yönlendirmesiyle daha güneyde [[Torul]] çevresine saldırıp oralardaki köyleri de talan etmişlerdi.<ref name=":0" /> | ||
− | Ardından Trabzon çevresinden ayrılarak biraz daha batıya ilerlemişler ve Zenofon'un ''"...Kolhis ülkesinde, Sinopelilerin kurduğu '''Kerasunta''' isimli Yunan sömürge kenti..."'' olarak tanımladığı [[Giresun]]'a ulaşmışlardı. Orada da benzer şekilde kenti çevreleyen Kolh köylerini yağmalayarak, | + | Ardından Trabzon çevresinden ayrılarak biraz daha batıya ilerlemişler ve Zenofon'un ''"...Kolhis ülkesinde, Sinopelilerin kurduğu '''Kerasunta''' isimli Yunan sömürge kenti..."'' olarak tanımladığı [[Giresun]]'a ulaşmışlardı. Orada da benzer şekilde kenti çevreleyen Kolh köylerini yağmalayarak, katliamlarına devam etmişlerdi. O süreçte uygar Yunanlar ile yerli barbar Kolhlar arasındaki medeniyet farkını, Zenofon kendi satırlarında şu şekilde aktarmaktaydı: |
<blockquote> | <blockquote> |
08.06, 17 Nisan 2021 tarihindeki hâli
Zenofon (MÖ 431-355) Antik Yunan uyruklu yazar ve askerdir.
Pers imparatoru Kuruş'un ordusuna paralı asker olarak hizmet vermek üzere giriştiği maceranın dönüş yolunda uğradığı Trabzon'a ve çevresine dair yazdıkları, şehrin yazılı tarihinin bilinen en eski tanıklığıdır.
Konumu
Konukluğu
Tanıklığı
Kolhis topraklarına Hart Geçidi üzerinden girdiği anlaşılan Zenofon ve askerlerinin Madur Dağı zirvesinden denizi gördükten sonra ilk karşılaştıkları yerliler, dağlı Tzan kabilelerinin o dönemdeki temsilcileri olan ve sonraki asırların kayıtlarında "Makelonlar" olarak geçecek topluluklardı. Bu yerlilerle, onların dillerini bildiğini söyleyen bir askerin tercümanlığı sayesinde iletişim kurabilmişlerdi. Kendisi Kolhis kökenli bir köleyken orduya alınmış bir paralı askerdi. Onun sayesinde bu dağlı yerlilerin topraklarından geçiş izni alabilmişlerdi. Ancak Karadeniz sahiline inerken karşılaştıkları diğer Kolh kabileleri onlara o kadar iyi davranmamış, Deli Bal tuzaklarıyla onları perişan etmişlerdi.[1]
Nihayetinde ordusu ile birlikte sahile ulaşan Zenofon, "...Kolhis ülkesinde, Karadeniz kıyısında, Sinope şehrine bağlı Trapezunta isimli Yunan sömürge kenti..." olarak tanımladığı Trabzon kalesini çevreleyen Kolh köylerini işgal ederek, bu bölgede kamp kurmuştu. Zira kentte yaşayan Yunan sömürgeciler, kendi soydaşları olsalar da bu kalabalık orduyu kale içine sokmamışlardı. Sonrasında, bir yandan deniz yolu ile anavatanlarına dönüş için yeterli sayıda gemi tedarik edebilmek için uğraşırken, diğer yandan çevredeki Kolh köylerini yağmalayarak ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmışlardı. Köyleri yakmışlar, katliamlar yapmışlardı. Hatta Trabzon çevresindeki kaynaklar tükenince, sömürgeci soydaşlarının yönlendirmesiyle daha güneyde Torul çevresine saldırıp oralardaki köyleri de talan etmişlerdi.[1]
Ardından Trabzon çevresinden ayrılarak biraz daha batıya ilerlemişler ve Zenofon'un "...Kolhis ülkesinde, Sinopelilerin kurduğu Kerasunta isimli Yunan sömürge kenti..." olarak tanımladığı Giresun'a ulaşmışlardı. Orada da benzer şekilde kenti çevreleyen Kolh köylerini yağmalayarak, katliamlarına devam etmişlerdi. O süreçte uygar Yunanlar ile yerli barbar Kolhlar arasındaki medeniyet farkını, Zenofon kendi satırlarında şu şekilde aktarmaktaydı:
"...Saldırıya uğrayan köylerden üç yaşlı elçi, komutanlarla görüşmek üzere şehre gelmişti. (...) Hem bize olanı biteni anlatmak, hem de köylerinde ölen askerlerimizi alıp gömmemizi teklif etmek üzere buraya gelmeyi düşünmüşlerdi. (...) Sonuç olarak bu üç elçi de taşlanarak öldürüldü." (Anabasis 5.7.17-19)