"Torul" sayfasının sürümleri arasındaki fark

Okune sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
 
5. satır: 5. satır:
  
 
==Tarihi==
 
==Tarihi==
Bir yerleşim yeri ve idari birim olarak bahsinin geçtiği en eski kayıt, [[Trabzon]]'dan Erzincan'a giderken '''30 Nisan 1404''' tarihinde "DORİLE" kalesine ulaştığını rapor eden bir İspanyol diplomata aittir. O dönemde [[Trabzon İmparatorluğu]]'na bağlı [[Orta Haldia]] kantonunun idari merkezi olarak Sürmeneli [[Kavazit]] ailesine mensup bir dükün yönetimi altında olan Torul, başkentin güneyden gelecek saldırılara karşı savununulması için büyük önem taşımaktaydı. Ziyaret etmek istedikleri Timur'un o sıralarda nerede olduğunu öğrenmek üzere Erzincan'a ulaşmaya çalışan İspanyol elçilere Timur'un elçisi de refakat etmekteydi. Ancak Timur'un elçisi, [[Kavazit]]'in geçiş için talep ettiği haraç bedelini ödemeyi reddettiği için hep birlikte bir süre Torul'da alıkonuldular. Elçi'nin, [[Kavazit]] ile şahsen görüşerek kendisinin bizzat Timur'un şahsını ve saltanatını temsil ettiğini hatırlatması da durumu değiştirmedi. Birkaç günlük zorunlu misafirliğin ardından talep edilen ödeme yapılınca serbest bırakıldılar. Bir muhafız birliği eşliğinde [[Alansa]] yakınlarındaki imparatorluk sınırına ulaştırıldılar ve Timurlu topraklarına geçişleri sağlandı.<ref name=":1">Ahmet Mican Zehiroğlu (2018) "[https://www.amazon.com.tr/Trabzon-İmparatorluğu-3-Cilt-Ahmet-Zehiroğlu/dp/6058103207/ Trabzon İmparatorluğu (3. Cilt)]" s.85-92</ref>
+
Bir yerleşim yeri ve idari birim olarak bahsinin geçtiği en eski kayıt, [[Trabzon]]'dan Erzincan'a giderken '''30 Nisan 1404''' tarihinde "DORİLE" kalesine ulaştığını rapor eden bir İspanyol diplomata aittir. O dönemde [[Trabzon İmparatorluğu]]'na bağlı [[Orta Haldia]] kantonunun idari merkezi olarak Sürmeneli [[Kavazit]] ailesine mensup bir dükün yönetimi altında olan Torul, başkentin güneyden gelecek saldırılara karşı savununulması için büyük önem taşımaktaydı. Ziyaret etmek istedikleri Timur'un o sıralarda nerede olduğunu öğrenmek üzere Erzincan'a ulaşmaya çalışan İspanyol elçilere Timur'un elçisi de refakat etmekteydi. Ancak Timur'un elçisi, [[Kavazit]]'in geçiş için talep ettiği haraç bedelini ödemeyi reddettiği için hep birlikte bir süre Torul'da alıkonuldular. Elçi'nin, [[Kavazit]] ile görüşerek, kendisinin bizzat Timur'un şahsını ve saltanatını temsil ettiğini hatırlatması da durumu değiştirmedi. Kavazit, bu detayların kendisini hiç ilgilendirmediğini söyledi. Birkaç günlük zorunlu misafirliğin ardından talep edilen ödeme yapılınca serbest bırakıldılar. Bir muhafız birliği eşliğinde [[Alansa]] yakınlarındaki imparatorluk sınırına ulaştırıldılar ve Timurlu topraklarına geçişleri sağlandı.<ref name=":1">Ahmet Mican Zehiroğlu (2018) "[https://www.amazon.com.tr/Trabzon-İmparatorluğu-3-Cilt-Ahmet-Zehiroğlu/dp/6058103207/ Trabzon İmparatorluğu (3. Cilt)]" s.85-92</ref>
  
 
[[Kavazit]]'in, o yıllarda saltanatının en kudretli döneminde olan Timur'un elçisinden zorla haraç alması çılgın bir cüretkârlık gibi görünse de, onun oğlu ve bir sonraki Torul dükü olan diğer bir [[Kavazit]], '''1461''' yılında çok daha inanılmaz bir meydan okumaya imza atmıştır. Osmanlı kuşatması sonucunda imparatorluk başkentinin düşmesine rağmen, Torul kalesini teslim etmeyi kabul etmeyerek direnme kararı almıştır. Dört bir yanından abluka altında olduğu halde bu direnişini yaklaşık 18 yıl boyunca sürdürmeyi de başarmıştır. Bu inadın bir şekilde sona erdirilmesi ile nihayet '''1479''' yılında teslim olan ve [[Osmanlı Sultanlığı]] idaresine giren Torul, sonrasında da yine [[Trabzon]]'a bağlı bir yerleşim birimi olarak kalmıştır. '''1486''' yılından itibaren tüm vergi sayımı kayıtlarında aynı isimle yer almaya devam etmiş; eski idari konumunu ve önemini uzun süre korumuştur.<ref>Bilgehan Pamuk (2009) "XVII. Yüzyılın Ortalarında Gümüşhane (Torul) Kazası" s.117</ref>
 
[[Kavazit]]'in, o yıllarda saltanatının en kudretli döneminde olan Timur'un elçisinden zorla haraç alması çılgın bir cüretkârlık gibi görünse de, onun oğlu ve bir sonraki Torul dükü olan diğer bir [[Kavazit]], '''1461''' yılında çok daha inanılmaz bir meydan okumaya imza atmıştır. Osmanlı kuşatması sonucunda imparatorluk başkentinin düşmesine rağmen, Torul kalesini teslim etmeyi kabul etmeyerek direnme kararı almıştır. Dört bir yanından abluka altında olduğu halde bu direnişini yaklaşık 18 yıl boyunca sürdürmeyi de başarmıştır. Bu inadın bir şekilde sona erdirilmesi ile nihayet '''1479''' yılında teslim olan ve [[Osmanlı Sultanlığı]] idaresine giren Torul, sonrasında da yine [[Trabzon]]'a bağlı bir yerleşim birimi olarak kalmıştır. '''1486''' yılından itibaren tüm vergi sayımı kayıtlarında aynı isimle yer almaya devam etmiş; eski idari konumunu ve önemini uzun süre korumuştur.<ref>Bilgehan Pamuk (2009) "XVII. Yüzyılın Ortalarında Gümüşhane (Torul) Kazası" s.117</ref>

11.56, 25 Ocak 2022 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Torul

Trabzon'un 70 km güneybatısında kurulu bir kasabadır.

İsmi

Yaygın görüş, isminin Antik Yunan Sömürgeciliği döneminde Zenofon'un aynı çevrede "DRİL" adıyla varlığını bildirdiği bir yerli kabile ile ilişkili olduğu yönündedir.[1]

Tarihi

Bir yerleşim yeri ve idari birim olarak bahsinin geçtiği en eski kayıt, Trabzon'dan Erzincan'a giderken 30 Nisan 1404 tarihinde "DORİLE" kalesine ulaştığını rapor eden bir İspanyol diplomata aittir. O dönemde Trabzon İmparatorluğu'na bağlı Orta Haldia kantonunun idari merkezi olarak Sürmeneli Kavazit ailesine mensup bir dükün yönetimi altında olan Torul, başkentin güneyden gelecek saldırılara karşı savununulması için büyük önem taşımaktaydı. Ziyaret etmek istedikleri Timur'un o sıralarda nerede olduğunu öğrenmek üzere Erzincan'a ulaşmaya çalışan İspanyol elçilere Timur'un elçisi de refakat etmekteydi. Ancak Timur'un elçisi, Kavazit'in geçiş için talep ettiği haraç bedelini ödemeyi reddettiği için hep birlikte bir süre Torul'da alıkonuldular. Elçi'nin, Kavazit ile görüşerek, kendisinin bizzat Timur'un şahsını ve saltanatını temsil ettiğini hatırlatması da durumu değiştirmedi. Kavazit, bu detayların kendisini hiç ilgilendirmediğini söyledi. Birkaç günlük zorunlu misafirliğin ardından talep edilen ödeme yapılınca serbest bırakıldılar. Bir muhafız birliği eşliğinde Alansa yakınlarındaki imparatorluk sınırına ulaştırıldılar ve Timurlu topraklarına geçişleri sağlandı.[2]

Kavazit'in, o yıllarda saltanatının en kudretli döneminde olan Timur'un elçisinden zorla haraç alması çılgın bir cüretkârlık gibi görünse de, onun oğlu ve bir sonraki Torul dükü olan diğer bir Kavazit, 1461 yılında çok daha inanılmaz bir meydan okumaya imza atmıştır. Osmanlı kuşatması sonucunda imparatorluk başkentinin düşmesine rağmen, Torul kalesini teslim etmeyi kabul etmeyerek direnme kararı almıştır. Dört bir yanından abluka altında olduğu halde bu direnişini yaklaşık 18 yıl boyunca sürdürmeyi de başarmıştır. Bu inadın bir şekilde sona erdirilmesi ile nihayet 1479 yılında teslim olan ve Osmanlı Sultanlığı idaresine giren Torul, sonrasında da yine Trabzon'a bağlı bir yerleşim birimi olarak kalmıştır. 1486 yılından itibaren tüm vergi sayımı kayıtlarında aynı isimle yer almaya devam etmiş; eski idari konumunu ve önemini uzun süre korumuştur.[3]

Torul yakınlarındaki Masura Mağarası

Köyleri

Torul çevresinde, kasaba ile tarihi bağları olan ve günümüze dek varlıklarını devam ettiren en eski köyler; Macara, Cimera, Masura, Matara, Çaka, Herek, Artabel, Coloşana, Koryana, Soryana ve Zermut olarak sıralanabilir.

Tavsiyeler

  • Nerede ne görülür? : Kasabanın 15 km doğusunda, Baladan köyü yakınlarında bulunan Masura mağarası, dolomitik kireçtaşları içerisinde gelişen karstik oluşumlarıyla ön plana çıkan 150m uzunluğunda bir doğal yeraltı oluşumudur. 1550m rakımlı bir tepenin yamacında yer alan ve 15 milyon yıllık olduğu düşünülen mağaranın içindeki sarkıtlar, dikitler, sütunlar, traverten havuzları ve basamakları, özellikle renk ve motif zenginlikleri ile dikkat çekmektedir.

Kaynakça

  1. Ahmet Mican Zehiroğlu (2000) "Antik Çağlarda Doğu Karadeniz" s.27-33
  2. Ahmet Mican Zehiroğlu (2018) "Trabzon İmparatorluğu (3. Cilt)" s.85-92
  3. Bilgehan Pamuk (2009) "XVII. Yüzyılın Ortalarında Gümüşhane (Torul) Kazası" s.117