"Mehmet Ezber" sayfasının sürümleri arasındaki fark
23. satır: | 23. satır: | ||
'''21 Mart 1980''' tarihinde, KTÜ Mühendislik Fakültesi son sınıf öğrencisi olan oğlu Kahraman Ezber, [[Trabzon]]'da sokak ortasında çapraz ateşle kurşunlanarak öldürüldü.<ref>Burhan Öztürk (2018) "Adı gibi bir devrimci; Kahraman Ezber"</ref> Bu olay onun birçok aktif siyasi faaliyetini sona erdirmesine neden oldu. Özellikle '''1980''' darbesini takiben; 12 Eylül'e giden yolun taşlarını döşeyen süreci ve ''"Marjinal Küçük Burjuva Eğilimleri"'' olarak tanımladığı sol hareketlerin gaflet halini sorgulamaya odaklandı. Yitirdiği oğlunu, darbe koşullarını hazırlama amacıyla tasarlanmış o sürecin kurbanlarından biri olarak nitelendirdi. | '''21 Mart 1980''' tarihinde, KTÜ Mühendislik Fakültesi son sınıf öğrencisi olan oğlu Kahraman Ezber, [[Trabzon]]'da sokak ortasında çapraz ateşle kurşunlanarak öldürüldü.<ref>Burhan Öztürk (2018) "Adı gibi bir devrimci; Kahraman Ezber"</ref> Bu olay onun birçok aktif siyasi faaliyetini sona erdirmesine neden oldu. Özellikle '''1980''' darbesini takiben; 12 Eylül'e giden yolun taşlarını döşeyen süreci ve ''"Marjinal Küçük Burjuva Eğilimleri"'' olarak tanımladığı sol hareketlerin gaflet halini sorgulamaya odaklandı. Yitirdiği oğlunu, darbe koşullarını hazırlama amacıyla tasarlanmış o sürecin kurbanlarından biri olarak nitelendirdi. | ||
− | '''1981''' yılında emekli oldu ve köyüne döndü. Orada uzun seneler inzivaya çekildi, kitaplarıyla başbaşa bir köy hayatı yaşadı. On sene kadar süren bu içe kapanma sürecinden sonra İstanbul'a taşındı. Orada darbe sonrası kurulmuş çeşitli sol partilerce aktif siyasete davet edilse de, kendisi bu tür siyasi girişimleri desteklemekle birlikte, daha ziyade yazın köyünde, kışın torunlarının yanında sakin bir yaşamı tercih etti. | + | '''1981''' yılında emekli oldu ve köyüne döndü. Orada uzun seneler inzivaya çekildi, kitaplarıyla başbaşa bir köy hayatı yaşadı. On sene kadar süren bu içe kapanma sürecinden sonra İstanbul'a taşındı. Orada darbe sonrası kurulmuş çeşitli sol partilerce aktif siyasete davet edilse de, kendisi bu tür siyasi girişimleri desteklemekle birlikte, daha ziyade yazın köyünde, kışın torunlarının yanında sakin bir yaşamı tercih etti. Aynı dönemde bir de dilbilgisi kitabı yazdı. |
'''19 Mart 2016''' tarihinde İstanbul'da öldü. | '''19 Mart 2016''' tarihinde İstanbul'da öldü. |
14.08, 23 Mart 2021 tarihindeki hâli
Mehmet Ezber (1932-2016) Koğans doğumlu eğitimci ve yazardır.
Hayatı
11 Ocak 1932 tarihinde Koğans kasabası yakınlarındaki Zimon köyünde doğdu.
İlköğrenimini kendi köyünde tamamladı. 1944 yılında, o sıralarda köyleri gezerek başarılı çocukları Köy Enstitüleri'ne yönlendiren bir öğretmenin yardımıyla, Pulur Köy Enstitüsü'ne yazıldı. Oradan beş yıl süren eğitiminin ardından mezun olduktan sonra Trabzon merkezi ve çevresindeki çeşitli okullarda ilkokul öğretmeni olarak görev yaptı. Bu süreçteki ikinci görev yeri olan Kelkit kasabası yakınlarındaki bir köy okulunda 1955'den itibaren geçirdiği üç sene, onun Köy Enstitüsü'nde kazandığı sorgulama ve akıl yürütme bilincinin yaşamını nasıl dönüştürmekte olduğunu ilk kez hissedeceği dönem oldu. Bunu sonraki yıllarda şu şekilde anlatacaktı:
"...Tezekle ısınılan, soğukları çok daha keskin bir köydü. Burada da üç yıl kaldım. O arada iyi de bir dindar oldum bu köyde. Bu konuda ders aldığım bir hocayla bir söyleşi yapalım dedim. Elime geçen Türkçe bir Kur’an’ı, hocamla okuyup değerlendirirken, hocam birden durdu: 'Bak Mehmet öğretmen, senin bu imanın devam etmeyecek. Çünkü sen, iman yerine aklı kullanıyorsun. Yakın zamanda sen, dinle ilgili hiçbir şeye inanmayacaksın. Her şeyin neden ve niçin'ini soruyorsun. Kur’an okurken, aklı değil, imanı kullanacaksın' dedi bana..." [1]
O köyün hocası gerçekten de haklı çıkacaktı. Sonraki birkaç yıl içinde başlayan ve 1960'lı yıllarda hızlanan dönüşüm sürecindeki ilk sıçramayı yine kendisi, seneler sonra şu şekilde anlatacaktı:
"...O günlerde tayinim, Trabzon Merkez okullarından İsmet Paşa İlköğretim Okulu’na çıktı. Trabzon, bir üniversite şehri. Her türlü dogmaların, bilimin de konuşulduğu bir kentte ben bilimi ve edebiyatı seçtim.(...) Daha çok da kitap okumayı, rutin bir alışkanlık haline getirdim. Önce ütopik, sonra bilimsel sosyalizmle tanıştım. Metafiziğe aklım yatmadı ama bilimsel sosyalizme aklım yattı.(...) İlk elime geçen de Politzer’in 'Felsefenin Başlangıç İlkeleri' oldu. On yaprak yetti bana. Onu okuduktan sonra dünya duruldu. Kafamdaki kalıpların hepsi yıkıldı. Üst üste harçsız dizilmiş tuğla duvara bir tekme vurursun yıkılır ya, öyle yıkıldı!..." [2]
Mehmet Ezber, yıktığı duvarların hemen ardından üniversite öğrenimi için 1966'da Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü'ne yazıldı. Aynı sıralarda, Türkiye İşçi Partisi saflarında siyasi faaliyetlere dahil oldu. Özellikle kendi yöresindeki siyasi örgütlenmenin öncüleri arasında yer aldı. 1969 seçimlerinde aynı partiden milletvekilliğine aday gösterildi. Seçim kampanyası sırasında, komünizm propagandası suçlamasıyla tutuklandı, seçimlere yönelik çalışması engellendi.
1970 yılında Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü Edebiyat Grubu Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. İlk görev yeri olan Amasya'ya tayin edildikten bir sonra geri dönerek, Trabzon şehir merkezi ile çevresindeki kırsal bölgelerde Gogoçli, Şinek ve Haruksa gibi farklı köylerdeki orta öğrenim kurumlarında öğretmenlik yaptı. O yıllarda özellikle köy okullarındaki genç nesilleri okuma sevgisiyle, edebiyatla ve aydınlanma bilinciyle buluşturmak için çaba sarfetti. Birçok öğrencisinin ufkunu açtı, bilgisi ve kültürel birikimiyle onlara ilham kaynağı oldu. İlerleyen yıllarda, TÖB-DER'in kuruluşunda ve yerel örgütlenmesinde aktif rol oynadı.
21 Mart 1980 tarihinde, KTÜ Mühendislik Fakültesi son sınıf öğrencisi olan oğlu Kahraman Ezber, Trabzon'da sokak ortasında çapraz ateşle kurşunlanarak öldürüldü.[3] Bu olay onun birçok aktif siyasi faaliyetini sona erdirmesine neden oldu. Özellikle 1980 darbesini takiben; 12 Eylül'e giden yolun taşlarını döşeyen süreci ve "Marjinal Küçük Burjuva Eğilimleri" olarak tanımladığı sol hareketlerin gaflet halini sorgulamaya odaklandı. Yitirdiği oğlunu, darbe koşullarını hazırlama amacıyla tasarlanmış o sürecin kurbanlarından biri olarak nitelendirdi.
1981 yılında emekli oldu ve köyüne döndü. Orada uzun seneler inzivaya çekildi, kitaplarıyla başbaşa bir köy hayatı yaşadı. On sene kadar süren bu içe kapanma sürecinden sonra İstanbul'a taşındı. Orada darbe sonrası kurulmuş çeşitli sol partilerce aktif siyasete davet edilse de, kendisi bu tür siyasi girişimleri desteklemekle birlikte, daha ziyade yazın köyünde, kışın torunlarının yanında sakin bir yaşamı tercih etti. Aynı dönemde bir de dilbilgisi kitabı yazdı.
19 Mart 2016 tarihinde İstanbul'da öldü.
Mezarı Zimon köyünde, oğlu Kahraman Ezber'in mezarının yanındadır.
Eserleri
Ders Kitabı
- Türkiye Türkçesinin Dilbilgisi (2005)