Şalva Eliava

Okune sitesinden
Okune (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 14.10, 8 Ocak 2022 tarihli sürüm (→‎Hayatı)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
Şalva Eliava

Şalva Eliava (1883-1937) Ğanir doğumlu siyasetçidir.

İsmi

Eliava soyadı, Kolhik soyadı kalıplarının Laz toplumuna özgü varyantı olan "-VA /-AVA" ekli örneklerinden biridir. Bununla birlikte doğduğu köy ve ailesi Megrel kimliği ile tanınır.

Hayatı

18 Eylül 1883'te Samtredia kasabası yakınlarındaki Ğanir köyünde doğdu. Babasını erken yaşlarda kaybetti. Avukat olan ağabeyinin etkisiyle çocukluk çağlarından itibaren sosyalist ve devrimci fikirlerle tanıştı.

1903 yılında Kutais şehrinde tamamladığı lise eğitiminin ardından Petersburg Üniversitesi hukuk fakültesine girdi ve buradaki ilk senesinde RSDLP'nin yeraltı faaliyetlerine dahil oldu. 1904 yılından itibaren Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Bolşevik kanadında siyasete atıldığında 21 yaşındaydı. 1905 yılında Rusya genelinde patlak veren halk ayaklanmalarının aktif militanlarından biri olarak Kutais ve Tiflis şehirlerinde görev aldı. 1911'de tutuklandı ve sürgüne gönderildi.

1917 devriminden sonra devrim komitesinin bir üyesi olarak Kafkasya ve Orta Asya'da yerel Sovyet hükümetleri kurulması çalışmaları ile görevlendirildi. 8 Haziran 1920 tarihinde Bolşevik hükümetinin Türkiye ve İran nezdindeki tam yetkili temsilcisi olarak atandı. Lenin tarafından ortaya konulan bir prensip olan, tüm etnik toplulukların kültürel özerkliklerini ve kendi Sovyet cumhuriyetlerini kurma haklarını destekledi. Özellikle 1921 yılında Abhazya Cumhuriyeti'nin kuruluşunda, Nestor Lakoba'nın en yakın destekçilerinden biri olarak Gürcü sağcı-şovenist kesimlerin tepkisini üzerine çekti.

1923'de Gürcistan SSC savunma bakanlığı görevini, 1927 yılından itibaren de, Gürcistan'ın da içinde olduğu Transkafkasya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Halk Komiserleri Konseyi başkanlığını üstlendi. 1930'larda Sovyetler Birliği Dış Ticaret bakanlığı ve Hafif Sanayi bakanlığı görevlerinde bulundu. İlerleyen yıllarda Stalin tarafından başlatılan bolşeviklere yönelik tasfiye rüzgarlarını, kendi lehlerine bir fırsata çeviren Gürcü şovenist hareketinin hedeflerinden biri haline geldi. Yakın dostlarından Nestor Lakoba'nın 1936'da zehirlenerek öldürülmesinden bir yıl kadar sonra, o da hakkındaki bazı ihbar mektupları gerekçe gösterilerek vatana ihanet suçlamasıyla tutuklandı.


3 Aralık 1937 tarihinde kurşuna dizilerek infaz edildi.

Stalin'in ölümünden sonra başlatılan soruşturmalar sonucunda, hakkındaki suçlamalarının tamamının asılsız ve uydurma olduğu ortaya çıkarıldı. 8 Şubat 1956 tarihli SBKP kararıyla itibarı iade edildi.

Kaynakça