Ünye
Doğu Karadeniz'in güney sahillerinde, Trabzon'un 240 km batısında bir sahil kasabasıdır.
İsmi
"Şarap [yeri]" anlamına gelen ve ilk kez Roma egemenliği devrinde kayıtlarda görünmeye başlayan adının bilinen en eski yazılı formu [OINOE] şeklindedir. Sonraki devirlerde de şarapları ile tanınan yerleşimin bu ayırt edici niteliği, Antik Yunanca formundaki bu isimle uyumludur. Bu açıdan değerlendirildiğinde; Antik Yunan Sömürgeciliği döneminde şarap ticareti amacıyla yeni bir iskele olarak kurularak bu adı almış olabileceği gibi, o çevrenin aynı anlamdaki daha eski ismini sömürgecilerin kendi telaffuzlarına uyarlamış olması da ihtimal dahilindedir. Zira Antik Yunanca da dahil olmak üzere Avrupa dillerinde şarap anlamına gelen sözcükler ile yerli Anadolu dillerindeki karşılıkları fonetik açıdan birbirlerine oldukça yakındır. Bunun da nedeni, şarap anlamındaki tüm bu sözcüklerin ortak kökeninin kadim Güney Kafkas dillerindeki [*ĞİN] köküyle ilişkili olması ve muhtemelen Hattice gibi yerli Anadolu dilleri üzerinden batıya taşınmış olmasıdır. Nitekim oldukça geç sayılabilecek bir tarihte, Trabzon İmparatorluğu egemenliği altındayken 15. yüzyıl başlarında bu sahilleri kateden ve geçtiği yerlerin adlarını sözlü olarak duyduğu şekilde yazdığı anlaşılan bir elçinin "HİNİO" şeklindeki kaydı[1] da ikinci ihtimali destekler niteliktedir.
Tarihi
2. yüzyıldan itibaren tarihi kayıtlarda bir yerleşim yeri olarak bahsi geçmeye başlayan Ünye, özellikle Doğu Roma egemenliği döneminde daha sık anılır olmaya başladı. 10. yüzyıldan sonra Doğu Karadeniz deniz ticaret ağını Niksar üzerinde iç bölgelere bağlayan küçük ama güvenli bir iskele olarak önem kazandı.
1204 yılından itibaren Trabzon İmparatorluğu topraklarına dahil oldu. 1280'de tahta geçen Yoanni (II.) döneminde, Ünye kalesi büyük ölçüde yenilendi veya yeniden inşa edildi.[2] Bu dönemde, batı sınırındaki Limnia ile birlikte ülkenin en önemli şarap üretim ve ihraç merkezlerinden biriydi.[3]
14. yüzyıl sonlarında, bulunduğu çevre o dönemde Trabzon vassalı olan Türk beyliklerinin kontrolüne geçmiş olsa da, Ünye muhtemelen izole bir cep olarak doğrudan Trabzon'a bağlı kalmayı sürdürdü. Aynı bölgenin 1428 yılında kalıcı olarak Osmanlı egemenliğe geçmesinden sonra bile, Ünye kalesinin ve kasabanın durumuna dair bilgiler çok net değildi.[1] Bununla birlikte, en geç 1461 yılı itibarı ile kalıcı olarak Osmanlı toprakları içindeydi.
16. yüzyıl sonlarından itibaren, tekrar yeni oluşturulan Trabzon Eyaleti sınırları içine alınan Ünye, Osmanlı yönetiminin sonuna dek farklı idari yapılarla Trabzon'a bağlı bir yerleşim birimi olarak varlığını devam ettirdi. Kasabanın kadim isim kaynağı olsa da dini yasaklar nedeniyle giderek zayıflayan şarap üreticiliği ise 19. yüzyılın sonlarına doğru, büyük ölçüde, hakkında ayet ve hadis olmadığı için dini baskılardan muaf görülen rakı üretimine evrildi. 20. yüzyıl başlarında ise her ikisinin imalatı da tamamen son buldu. Ünye'deki son şarap imalathanesi 1930'lu yıllarda kapandı.
Köyleri
Ünye çevresinde ve güneye doğru yükselen vadilerde yer alan köy ve beldelerden; Alivara, Ballık, Darahta, Kurna, Gavraz, Saylan, Lahna, Fenaris, Kadavat, Kelas, Genehor, Yavi, Zara, Yağbasan, Alan, Midrebolu, Dizdar ve Zembek, kasabayla tarihsel bağları olan en eski civar yerleşimlerin başlıcalarıdır.
Önemli Kişileri
- Mustafa Rakım (1757-1825) Ressam, hattat.
Tavsiyeler
- Nerede Ne Görülür? : Kasabanın merkezini sahile bağlayan bir sokak olan Kadılar Yokuşu, her iki yanında sıralanan geleneksel mimarili Ünye evleri ile bir açıkhava müzesi görünümü sergiler. Bu yolda yerel taş ve ahşap işçiliğinin en nadide örnekleri görülebilir. Merkezin 5-6 km kadar güneyinde yer alan Ünye Kalesi de içinde ve çevresinde barındırdığı kaya mezarları, tüneller ve dehlizler ile gelecekte önemli bir tarih turizmi merkezi olmaya adaydır. Kaya mezarlarından özellikle Balavuz, Tozkoparan ve Kadavat mevkisinde bulunanlar kayda değerdir. Ayrıca Lahna köyü yakınlarında her biri 500m uzunluğunda iki galeriden oluşan, içinde sarkıt ve likitler barındıran doğal mağaralar ile güneyde kasabayla bağlantılı yüksek kesimlerde yer alan Cıngırt ve İlküvez şelaleleri önemli tabiat güzellikleridir. Yine güneydeki bu dağlık kesimde Trabzon İmparatorluğu döneminden kalma bazı küçük kale ve gözetleme kulelerinin kalıntıları da mevcuttur. Muhtemelen o dönemde Niksar yolunu kontrol altında tutma işlevi üstlenmiş bu yapılardan, harabeleri nispeten en belirgin olanları günümüzde yerel ahali tarafından Fardil Kalesi, Gençağa Kalesi, Kevgir Kalesi ve Keş Kalesi adlarıyla bilinmektedir.
- Nerede Konaklanır? :
Kaynakça
- ↑ 1,0 1,1 Ahmet Mican Zehiroğlu (2018) "Trabzon İmparatorluğu (3.Cilt)" s.21-23, 57-58, 80, 173-177, 256
- ↑ Ahmet Mican Zehiroğlu (2016) "Trabzon İmparatorluğu (2. Cilt)" s.20, 100
- ↑ Michel Balard (1973) "Les actes de Caffa du notaire Lamberto de Sambuceto 1289-1290" s.120-121