Araklı

Okune sitesinden
Okune (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 09.39, 8 Ocak 2021 tarihli sürüm (→‎İsim)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
Araklı Burnu mevkii

Doğu Karadeniz'in güney sahillerinde, Sürmene'nin 5 km batısında yer alan bir kasabadır.

İsim

Mevcut isimle ilgili en eski atıf, orijinal içeriği 15. yüzyıla ait olduğu düşünülen bir Trabzon İmparatorluğu fermanı kopyasında yer alır. Bu belgede "Heraklia" şeklinde ve Sürmene bandonuna bağlı bir köyün adı olarak geçer. [1] İsim bu haliyle -koyulduğu döneme göre- Latince veya Rumca "Herakli'nin yeri" anlamıyla açıklanabilir. Ancak yer ile ilişkilendirilen Herakli'nin kim olduğuna dair bir kayıt yoktur.

Günümüze ulaştığı haliyle Araklı isimlendirmesi ise, erken Osmanlı döneminde, o çevrede yoğunlaşmış olan şarap ve rakı üretimine atfen, aynı ismin halk etimolojisi yolu ile [ARAK + LI > ARAKLI] olarak yakıştırılarak dönüştürülmesi ile ortaya çıkmıştır. Bu isimlendirmenin kökü olan [ARAK] genel olarak damıtılmış içkileri, özelde ise rakıyı ifade eden Osmanlıca bir terimdir. [1]

Tarih

Bir yer adı olarak günümüzdekine benzer şekilde kaydedildiği en eski orijinal belgeler 15. yüzyıla aittir. Trabzon İmparatorluğu egemenliği altında olduğu o dönemde,

Osmanlı hakimiyetine girişinin ardından, 1486 yılından itibaren yeniden kayıtlarda yer almaya başlayan ve 18. yüzyılda patlak veren bir ayaklanmaya dek aynı yerinde varlığını sürdüren kasaba, 1770 yılında olayları bastırmak için gönderilen bir Osmanlı filosu tarafından top ateşi ile tamamen yakılıp yıkılmıştır. Yerel ahalisiden sağ kalanlar tarafından bir süre sonra aynı isimle 10 km kadar daha batıda bir mevkide tekrar kurulmuştur. Günümüzdeki yeri de halen orasıdır.

Tavsiyeler

  • Nerede ne görülür? : Kasaba'nın 50 km kadar güneyinde Kolat dağlarının yüksek zirvelerinde yer alan Salarot, Goleren ve Balahor gibi yaylalarının, henüz beton istilasına uğramamış kesimleri özellikle yaz aylarında oldukça ilgi görür.

Kaynakça

  1. 1,0 1,1 Ahmet Mican Zehiroğlu (2018) "Trabzon İmparatorluğu (3.Cilt)" s.104-105, 161