Gültekin Gazioğlu
Gültekin Gazioğlu (1939-2005) Maçka doğumlu eğitimcidir.
Türkiye'de 1970'lı yıllarda üstlendiği Töb-Der yöneticiliği ve başkanlığı ile ilerici, demokrat öğretmen hareketinin efsanevi önderi olarak tanınmıştır. 12 Eylül darbesi sonrası uzun bir dönem ülke dışında sürgünde yaşamış ve darbe yönetimi tarafından vatandaşlıktan çıkartılmıştır.
Hayatı
1939 yılında Maçka yakınlarındaki Hacavera köyünde doğdu.
İlk öğrenimini Maçka'da tamamladı. Daha sonra sırasıyla, Beşikdüzü Köy Enstitüsü, Cilavuz Köy Enstitüsü ve en son Trabzon Öğretmen Okulu’nu bitirerek 1957 yılında ilkokul öğretmeni oldu.
8 Temmuz 1965 tarihinde, Türkiye Öğretmenler Sendikasının kurucuları arasında yer aldı. Ertesi yıl Fatih Eğitim Enstitüsü’nün Edebiyat Bölümü'nü bitirdikten sonra, aynı bölgede farklı şehirlerdeki liselerde uzun seneler öğretmenlik ve yöneticilik yaptı.
1975 yılında, sonraki üç dönem üst üste 12 Eylül darbesine dek aralıksız sürdüreceği Töb-Der genel başkanlığı görevini üstlendi. 29 Eylül 1979 tarihinde Töb-Der tarafından Bursa'da düzenlenen mitingde konuşma yapması polis tarafından engellendi ve 300 öğretmenle birlikte göz altına alındı. 10 Kasım 1979'da Töb-Der'in diğer 5 yöneticisiyle birlikte, bu mitingte Komünizm propagandası yaptığı suçlamasıyla tutuklandı.
12 Eylül darbesi sonrası yargılamaları devam ederken ülkeden ayrıldı. "Geri dön" çağrısına uymadıkları gerekçesiyle TİP genel başkanı Behice Boran ile birlikte 5 Haziran 1981 tarihinde vatandaşlıktan çıkarıldı. Bunun üzerine cunta lideri Kenan Evren'e hitaben kaleme aldığı açık mektupta şunları yazdı:
"...“12 Eylül’le birlikte kurduğunuz yönetim beni; ya zulme ve adaletsizliğe teslim olmaya ya da yurttaşlıktan çıkarılmayı göze almaya zorluyor. Bugün ortada hukuk, adalet ve yargı bağımsızlığının zerresi olsa, yine adalet önünde hesap vermeye, her zamanki gibi açık olurum. Ama bugün ülkemde, demokrasiyi boğazlayan, meclisleri zorla dağıtan, Anayasayı rafa kaldıran, temel insan haklarını hiçe sayan, yargı bağımsızlığını yok eden, kısaca “kanun benim” diyen bir yönetim var. Böyle bir yönetime teslim olmak, ondan adalet ve merhamet beklemek, inanç ve düşüncelerime, meslektaşlarıma karşı suç işlemek olur. Hiçbir yanıyla meşru olmayan bir yönetimin çağrısına uymak, o yönetimi meşru saymak olur. Siyasi bir kararla, yurttaşlıktan kağıt üzerinde çıkarılmış olmam, benim yüreğimden ve kafamdan yurt sevgisini söküp atamaz. Gerçek yargıç olan tarih, sizi de bizi de yargılayacaktır. Tarihin hükmü, her zamanki gibi yanılmaz ve şaşmaz olacaktır...” [1]
29 Şubat 1992 tarihinde, Danıştay'ın verdiği kararla vatandaşlığının iade edilmesi üzerine, Avrupa'daki 11 yıllık sürgün hayatının ardından ilk kez ülkesine geri dönebildi.
10 Ağustos 2005’ tarihinde Ankara’da öldü. Mezarı Maçka'da, Hacavera köyündeki aile kabristanındadır.
Fikirleri
Eğitim sistemindeki siyasi güdümlü çağdışı yönlendirmeler konusunda tepkisini şu şekilde açıklamıştır:
"...Ders kitaplarındaki bilim dışı ve çağdışı saptırmalar "aksaklık" değil, daha yerinde bir niteleme ile "eğitim cinayeti"dir..."
Ayrıca "Eğitim ve Anadili Sorunu" üzerine de şunları söylemiştir:
"...“Dil ve kültür, insanın gelişiminde çok önemli bir etkendir. Emperyalist ülkelerin dillerinde öğretim yapan sayısız okul, üniversite vardır. Anadilinin kullanılmaması veya unutturulması insanı yabancılaştırır, asimilasyona uğratır...”
Eserleri
- Anı:
- Roman Gibi Anılar (2006)
Kaynakça
- ↑ Ahmet İnce (2015) "TÖB-DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu'nun Anısı Mücadelemize Işık Tutuyor"