Madur Dağı
Sürmene'nin 40km güneyinde, tarihi İpek Yolu'nun Trabzon ana güzergâhı üzerinde yer alan 2740m rakımlı tepedir. Bölgede Sürmene çevre köyleri tarafından kullanılan Taşlı, Lişit, Alçakdere ve Coşk gibi meşhur yaylalarla çevrili olduğu platonun en yüksek zirvesidir.[1]
Görkemli görünüşüyle Sürmene çevresi halk kültüründe kendisine kişilik atfedilen saygın bir konuma sahiptir. Bu ayrıcalığı onu dikkat çekici bir coğrafi bir yükselti olmasının ötesinde folklorik bir öge olarak da öne çıkarır.
İsmi
İsminin sözkökeni veya anlamı konusunda makul bir açıklama bulunmamaktadır ve İspir yakınlarında aynı adla anılan bir köy ile muhtemel bağı da henüz açıklığa kavuşmamıştır.
Tarihi
Bahsinin geçtiği en eski metin Antik Yunan Sömürgeciliği döneminde Zenofon tarafından kaleme alınmış "Anabasis" isimli eserdir. Antik Yunan uyruklu bir paralı asker topluluğunun, Babil bölgesinde giriştikleri bir savaştan sonra Karadeniz kıyısındaki sömürge üslerine ulaşarak deniz yolu ile ülkelerine dönme çabalarının anlatıldığı bu kitapta, Madur dağı onların güneyden gelerek denizi gördükleri ilk yer olarak geçer ve "Tehis" adıyla anılır. Bu muhtemelen Madur dağının o dönemdeki isminin Antik Yunanca transkripsiyonu ya da çevirisidir.[2]
Günümüzde her yaz kuzey tarafındaki eteklerinde Yayla Ortası şenlikleri düzenlenmektedir.
Tavsiyeler
- Nerede ne görülür? : Taşlı yaylası tarafından rahat bir yürüyüşle 1 saatlik bir sürede çıkılabilen zirve noktasında, eğer açık ve berrak hava koşullarına denk gelinirse, Araklı civarı hizasındaki deniz çıplak gözle görülebilir. Bu özellikle tarihsever gezginler için, 2400 yıl önceki davetsiz misafirlerin yaşadığı heyecanı, yerinde bire bir hissedebilmeleri açısından eşsiz bir deneyim imkanı sunar.
Kaynakça
- ↑ Kemal Küçükali (2017) "Madur Dağı" s.4-17
- ↑ Ahmet Mican Zehiroğlu (2000) "Antik Çağlarda Doğu Karadeniz" s.27-33