Uzun Sokak
Trabzon şehir merkezinde, Meydan ile kale içini birbirine bağlayan tarihi caddedir.
Muhtemelen şehrin kuruluşuna kadar giden kadim geçmişiyle; dünyada adı, işlevi ve güzergahı değişmeden varlığını sürdürebilmiş en eski caddelerdendir. Bu niteliğiyle de Trabzon'un önemli kültür varlıklarından biri olarak kabul edilir.
İsim
Tarihi kayıtlardan anlaşıldığına göre, en eski çağlardan beri bahsinin geçtiği tüm yazılı metinlerde, her daim "Uzun Sokak" anlamına gelen isimlendirmelerle anılmıştır.[1]
Tarih
Caddenin bugünkü konseptiyle belirgin şekilde örtüşen en ayrıntılı betimlemeleri ilk olarak 15. yüzyılın ilk yarısına ait eserlerde görülür. Doğrudan yerinde gözleme dayalı bu anlatımlarda, sıfat niteliğinde de olsa bugünkü ismi gibi "Uzun Sokak" olarak tanımlanır. Örneğin onlardan biri olan İspanyol elçi Klaviho, 1404 yılında ziyaret ettiği Trabzon'da, Uzun Sokak'a dair izlenimlerini şu şekilde aktarır:
"...Şehrin duvarlarının dışarısı da dış mahallelerle ve bahçeliklerle çevrili. Şehrin en güzel yeri, bu banliyölerden birinde denize paralel uzanan bir uzun sokak. Şehrin bütün ticareti bu sokakta dönüyor..." [1]
Trabzonlu şair Yoanni Eugenik de 1430'lu yıllarda kaleme aldığı satırlarında Uzun Sokak için şunları söyler:
"...Bu şehir tam anlamıyla kusursuzdur ve her haliyle bu mükemmelliğini yansıtır. [Ana kapısına] dümdüz bir uzun sokak ile ulaşılır. Baş tarafları çok taşlıktır ama üst tarafına yaklaştıkça muntazam hale gelir, tıpkı 'başlangıçlar hep zor görünür' diyen bilgenin yorumundaki gibi. Bu da aslında kendine has bir hoşluktur..." [1]
Aynı yıllarda yazan Trabzonlu filozof Vasilei Bessarion ise, gençlik yıllarına dayanan gözlemleriyle, Uzun Sokak'ı en detaylı tasvir eden dönem tanığıdır:
"...Çarşı ve meydan da tüm pazar tezgahları ile birlikte surların dışında yer alır ve hepsi birlikte şehrin doğu kısmını kaplar. [Bu çarşı] surlardan itibaren başlayarak olabildiğince düz bir çizgide uzanır. Üzerinde birçok ara sokak ve sapaklar bulunur. Her iki tarafında da çok sayıda atölyeler ve zanaatkâr tezgahları kuruludur. Oralarda imalatçılar dünyanın en pahalı, en mükemmel mamullerini alıp satmak için pazarlıklara otururlar. (...) Yeryüzünde başka hiçbir yerde bulamayacağınız her şeyi orada bulabilirsiniz. Çünkü başka şehirlerin nüfus yapılarına oranla bizim çok daha fazla usta zanaatkârlarımız vardır. Çarşımız ve meydanımız, büyüklüğü sayesinde [revaçtadır]. Yılın her günü, günün her saati, her çeşitten insanla dolar taşar..." [1]
Kaynakça
- ↑ 1,0 1,1 1,2 1,3 Ahmet Mican Zehiroğlu (2018) "Trabzon İmparatorluğu (3. Cilt)" s.82-84, 216-217