Süleyman Sudi
Süleyman Sûdî Efendi (1835-1896) Of asıllı bürokrat, maliyeci ve yazardır.
Osmanlı devletinin son dönemlerinde ilginç çalışmalara imza atmış, ancak yaşadığı dönemde çabaları ve çalışmaları hiçbir şekilde dikkate alınmamıştır.
Hayatı
1835 yılı başlarında, aslen Çufaruksa köyünden olan Kursioğlu sülalesine mensup bir ailenin çocuğu olarak İstanbul'un Galata semtinde doğdu.
1850'li yıllardan itibaren Osmanlı bürokrasisi içinde görev alıp, farklı devlet kurumlarında sırasıyla maliye uzmanı ve yönetici olarak hizmet verdi. Özellikle koşulsuz dürüstlüğü ve tizizliği nedeniyle, yerleşik İstanbul bürokrasisi ile uyum sağlayamadığından defalarca görevden aldırıldı, ama her seferinde kısa süre sonra tekrar göreve davet edildi ve terfi etti. Başarılarına ve dürüstlüğüne atıf yapan birçok devlet madalyası ve liyakat nişanı aldı.
Ayrıca birkaç dili iyi derecede bildiği için, kariyeri boyunca sık sık görevli olarak Avrupa'ya gönderildi. Bu seyahatlerinde edindiği gözlemleriyle; bir kısmında Avrupa ve Osmanlı maliye sistemlerini de karşılaştırdığı ve reform önerilerini ortaya koyduğu, 10 civarında kitap yazdı. Maliye üzerinde yazdığı kitaplarının tamamında özellikle vergi adaletinin önemini vurgulamaya çalıştı. Bir bürokrat olarak birçok övgü ve ödül almasına rağmen, muhtemelen devletin yönetim kademelerinden hiç kimse yazdıklarını okuma zahmetine girmedi.
Yine bu seyahatlerinde, mesleği dışındaki özel ilgi alanı olan astronomiye dair kitaplar da topladı ve kendisine bir teleskop satın aldı. Erenköy'deki konağında, Avrupa'da satın aldığı kitaplarla oluşturduğu kütüphane, o dönemin İstanbul rasathanesinde dahi bulunmayan çok sayıda astronomi eserine ev sahipliği yapıyordu. Emeklilik döneminde büyük ölçüde kütüphanesine kapanarak astronomiye yoğunlaştı ve o alanda da bazı eserlere imza attı. O süreçteki yazdığı en önemli kitap, astronomi tarihini konu alan ve Osmanlı döneminin modern anlamdaki ilk bilim tarihi kitaplarında biri olarak kabul edilen "Tabakât-ı Müneccimîn" isimli eseriydi. [1]
Son zamanlarında, 350 civarında el yazması eserden oluşan kütüphanesini daha iyi korunması düşüncesiyle adliye sarayına devretti. (Ancak buna rağmen, ölümünden seneler sonra, 1933 yılında çıkan bir yangında bu eserlerin tamamı yok olmaktan kurtulamayacaktı.)
5 Nisan 1896 tarihinde İstanbul'da vefat etti. [2]
Eserleri
Günümüze ulaşabilmiş eserlerinden bazıları şunlardır:
- "El-Mebahisü'l Maliye fi'd Devlet'l Osmaniye" (1881)
- "Defter-i Muktesid" (Osmanlı Vergi Düzeni) (1890)
- "Usul-i Meskûkât-ı Osmaniyye ve Ecnebiyye" (1893)
- "Hey'ete Dair Bazı Kuyudat" (1894)
- "İlm-i Hey'ete Dair Bazı Kuyudat-ı Nakısa" (1895)
- "Tabakât-ı Müneccimîn" (1896)