Paska

Okune sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
Paska (Görsel: Kemal Küçükali [1])

Paska, geçmişte Doğu Karadeniz çevresinde geleneksel tekniklerle yapılan küçük ahşap kulübeleri ifade ederken, günümüzde özellikle batı kesiminde aynı yapıların dönüşen işlevlerine paralel olarak, daha çok "korunaklı ahşap kiler" anlamına evrilmiştir. Bu amaçla evin çevresindeki bir alana, insan boyundan yüksek bariyerli ahşap direkler üzerinde, geçme ahşap sistemi ile inşa edilen bir yapıdır.

İsim

Tarihî Batı Kolhis coğrafyasında "Pasha, Pahsa, Pağsa, Pasğa, Paçğa, Baçha, Baçka" gibi bir çok farklı telaffuzu, çeşitli anlam nüanslarıyla günümüze ulaşmıştır. Ancak bu kesimde muhtemelen Antik Yunan Sömürgeciliği döneminden kalma bir terim olarak aynı anlamda kullanımda olan Rumca: "Serender /Serander" kelimesi, Türkçe "sermek" fiili ile benzeştirilerek Türkçe zannedildiğinden olsa gerek son dönemlerde daha çok benimsenmiş ve yaygınlaşmıştır. Yine bu bölgede, Ermeni, Zaza, Gürcü, Türk gibi komşu kültürlerle ilişkili yörelerde, muhtemelen bazıları o dillerle bağlantılı olan "bagen, bageni, pagen, mazı, mazu, naila, nalia, nayla, nalya, naliya, naliye, nayle, nalye, tekir" gibi lokal alternatif isimlendirmelere de rastlanır.

Orta ve Kuzey Kolhis bölgelerinde ise yerli Kolhik isimlendirme baskındır. Megrelce: "Pa3xa" ve Abhazca: "Pacxa" terimleri tarihsel anlamında kullanılır ve dallarla, sazlarla örülerek veya geçme tomruklarla yapılan basit küçük kulübeleri ifade eder. Lazca: "Pa3xa" terimi de bu anlamlara ek olarak, ince dallarla örülerek yapılan büyük yaprak sepetlerini ve tavuk folluklarını da kapsar. Tüm bu isimlendirmelerin "örme" ile ilişkisi dikkate alındığında, ortak sözkökenlerinin Ön Kolh dilinde "bir şeyi saz, dal ve ağaçları örerek yapmak, inşa etmek" anlamına gelen, günümüze ulaşmamış bir fiil köküne dayandığı ve orijinal formunun [PA3XA (PATSKHA)] olduğu kabul edilebilir.[2]

Tarih

Paskaların geçmişi, mimari ve işlevsel olarak iki ayrı boyutta ele alınmalarını gerektirir. Başta Güneybatı Karadeniz sahilleri olmak üzere, göçler vasıtasıyla ulaştığı komşu ve uzak bölgeler istisna tutulursa, otantik coğrafi yayılımı tamamen kadim Kolhis coğrafyası ile örtüşür. Bu da temsil ettiği özgün ahşap mimarisinin kendi coğrafyasının tarihsel mirası olduğuna işaret eder. Nitekim çoğu örneği bir önceki yüzyıldan kalma benzer bir konut mimarisi günümüzde Megrelia kırsalında sıkça görülür. Bu örneklerde konutlar, tıpkı paskalarda olduğu gibi, biraz daha alçak olmakla birlikte yine direkler üzerinde ve tamamen geçme ahşap tekniği ile inşa edilmiştir.

Muhtemelen Batılı kültürlerle gelişen etkileşimler sonucu, özellikle batı kesiminde yerlerini taş temelli ve zemine oturan tipte konutlara bırakan bu yapıların hangi dönemden itibaren kiler olarak kullanılmaya başlandığı belirsizdir. Ancak bu yeni görevleri, özgün mimari özelliklerinin dışında kültürel ve sosyolojik verileri de içinde barındıracak kadar ilgi çekicidir.

Köylülerin, kışlık erzaklarını başta kemirgenler olmak üzere yaban domuzu ve diğer vahşi hayvanlardan korumak üzere kullandıkları bu yapılar, ebatlarına göre genellikle dört veya altı direk üzerine yerleştirilir. Bu direkler ile yapının birleştiği noktalara koyulan konik ahşap tekerlekler, özellikle farelerin paskaya tırmanmasını engeller. Duvarlarındaki ince ızgaralı pencereler daimi hava sirkülasyonu sağlayarak içerideki gıdaların rutubetten etkilenmesini önler. Evin tüm kışlık ihtiyacını teşkil eden tahıl, bakliyat, meyve ve salamura gıdaların depolandığı bu özel yapıya seyyar bir merdivenle çıkılır ve tek anahtarı olan tek bir kapısı vardır. O tek anahtar da her daim evin en yaşlı kadınında durur ve paskanın tüm envanteri sadece onun yetkisi altındadır. Özellikle bu detay, sadece mimarisi ile değil, günümüze taşıdığı arkaik üretim ilişkileri ile de paskanın kendi coğrafyasının kadim geçmişinden antropolojik izler taşıdığını gösterir.[1]

Kaynaklar

  1. 1,0 1,1 Kemal Küçükali (2018) "Paska" s.87-90
  2. Vyacheslav A. Chirikba (2006) "Abhaz Loans in Megrelian" s.46-47