"Zeki Baştımar" sayfasının sürümleri arasındaki fark
5. satır: | 5. satır: | ||
==Yaşamı== | ==Yaşamı== | ||
− | 1905 yılında [[Sürmene]] yakınlarındaki [[Baştımar]] köyünde doğdu. | + | 1905 yılında [[Sürmene]] yakınlarındaki [[Baştımar]] köyünde doğdu. 6 yaşında önce babasını, ardından annesini kaybetti. |
+ | |||
+ | 1915 yılında [[Trabzon]] ve çeresine yönelik ağır Rus bombardımanı sonrası yaşanan büyük yıkımın ardından amcalarıyla birlikte memleketini terk ederek önce Samsun'a, oradan da İstanbul'a göç etti. O yıllarda sokak satıcılığı gibi işlerde çalıştı. | ||
+ | |||
+ | 1919 yılında Trabzon'a geri döndü ve bir okulda hademe olarak işe girdi. Bir süre sonra bir kaza mahkemesinde katip olarak çalışmaya başladı. | ||
+ | |||
+ | 1922 yılında giriş sınavlarını kazandığı [[Trabzon Muallim Mektebi]]'ne girdi. Dergilere gönderdiği şiirlerinin dikkat çekmesi, dönemin entelektüel çevreleriyle irtibat kurmasını sağladı. Bu sayede, ilerleyen senelerde ilk kez sosyalist fikirlerle tanışarak 1925 yılında gizli Türkiye Komünist Partisi'ne üye oldu. Ertesi yıl parti tarafından, üniversite eğitimi alması için Moskova'ya gönderildi. Eğitimini tamamladıktan sonra 1929'da İstanbul'a geçen Baştımar, Nazım Hikmet ile birlikte parti içi muhalefete katılarak aktif siyasi faaliyetlerine başladı. 1930'da sahte kimlikle yakalanarak tutuklandı ve sonrasında askere alındı. 1931 yılında askerden dönerek tekrar parti faaliyetlerine dahil oldu. Ertesi yıl gerçekleşen gizli kongrede, partinin Merkez Komite üyeliğine seçildi ve tekrar tutuklandı. 1934 yılında tekrar Moskova'ya giderek iki yıl orada kalışının ardından, bu kez faaliyetlerini Ankara'da sürdürmek üzere Türkiye'ye geri döndü. | ||
Menderes dönemiyle birlikte artan siyasi baskıların 1951 yılında toplu tutuklamalarla sonuçlanmasıyla o da yakalandı ve yargılandı. Hüküm giydiği 10 yıl ağır hapisle, gizli Komünist Parti davasında en büyük cezayı alan isim oldu. 1959 yılında tahliye oluşunu izleyen süreçte, örgütü hızla toparlayarak partisinin liderliğini eline aldı. | Menderes dönemiyle birlikte artan siyasi baskıların 1951 yılında toplu tutuklamalarla sonuçlanmasıyla o da yakalandı ve yargılandı. Hüküm giydiği 10 yıl ağır hapisle, gizli Komünist Parti davasında en büyük cezayı alan isim oldu. 1959 yılında tahliye oluşunu izleyen süreçte, örgütü hızla toparlayarak partisinin liderliğini eline aldı. | ||
− | Partisinin resmi ve fiili liderliğini, 1973 yılında beyin felciyle başlayan sağlık sorunları iyice ağırlaşana dek Doğu Avrupa'dan yürüttü. Ölümünden kısa bir süre önce görevi Merkez Komite kararıyla Viçeli [[İsmail Bilen]]'e devredildi. | + | Partisinin resmi ve fiili liderliğini, 1973 yılında beyin felciyle başlayan sağlık sorunları iyice ağırlaşana dek Doğu Avrupa'dan yürüttü. Ölümünden kısa bir süre önce görevi Merkez Komite kararıyla Viçeli [[İsmail Bilen]]'e devredildi. |
− | Vefatının uzun süre örgütten gizlendiğine dair iddialar nedeniyle kimi çevrelerce şüpheli görülen ölüm tarihi, resmi kayıtlara 18 Kasım 1974 olarak geçmiştir. Mezarı, Almanya'da Leipzig şehrinde bulunmaktadır. | + | Vefatının uzun süre örgütten gizlendiğine dair iddialar nedeniyle kimi çevrelerce şüpheli görülen ölüm tarihi, resmi kayıtlara 18 Kasım 1974 olarak geçmiştir. Mezarı, Almanya'da Leipzig şehrinde bulunmaktadır.<ref>Erden Akbulut (2009) "Zeki Baştımar: Yaşam Öyküsü Mektuplar Yazılar" s.9-52</ref> |
==Eserleri== | ==Eserleri== | ||
==Kaynakça== | ==Kaynakça== |
12.02, 17 Kasım 2020 tarihindeki hâli
Zeki Baştımar (1905 - 18 Kasım 1974) Sürmene doğumlu şair, yazar ve siyasetçidir.
Menderes iktidarı döneminde siyasi mahkum olarak yıllarca hapis yatmış, sonrasında uzun süreden beri "Yakup Demir" kod adıyla militanı ve merkez komite üyesi olduğu gizli Türkiye Komünist Partisi'nin liderliğine yükselmiş, 14 yıl boyunca bu görevi sürdürmüştür.
Yaşamı
1905 yılında Sürmene yakınlarındaki Baştımar köyünde doğdu. 6 yaşında önce babasını, ardından annesini kaybetti.
1915 yılında Trabzon ve çeresine yönelik ağır Rus bombardımanı sonrası yaşanan büyük yıkımın ardından amcalarıyla birlikte memleketini terk ederek önce Samsun'a, oradan da İstanbul'a göç etti. O yıllarda sokak satıcılığı gibi işlerde çalıştı.
1919 yılında Trabzon'a geri döndü ve bir okulda hademe olarak işe girdi. Bir süre sonra bir kaza mahkemesinde katip olarak çalışmaya başladı.
1922 yılında giriş sınavlarını kazandığı Trabzon Muallim Mektebi'ne girdi. Dergilere gönderdiği şiirlerinin dikkat çekmesi, dönemin entelektüel çevreleriyle irtibat kurmasını sağladı. Bu sayede, ilerleyen senelerde ilk kez sosyalist fikirlerle tanışarak 1925 yılında gizli Türkiye Komünist Partisi'ne üye oldu. Ertesi yıl parti tarafından, üniversite eğitimi alması için Moskova'ya gönderildi. Eğitimini tamamladıktan sonra 1929'da İstanbul'a geçen Baştımar, Nazım Hikmet ile birlikte parti içi muhalefete katılarak aktif siyasi faaliyetlerine başladı. 1930'da sahte kimlikle yakalanarak tutuklandı ve sonrasında askere alındı. 1931 yılında askerden dönerek tekrar parti faaliyetlerine dahil oldu. Ertesi yıl gerçekleşen gizli kongrede, partinin Merkez Komite üyeliğine seçildi ve tekrar tutuklandı. 1934 yılında tekrar Moskova'ya giderek iki yıl orada kalışının ardından, bu kez faaliyetlerini Ankara'da sürdürmek üzere Türkiye'ye geri döndü.
Menderes dönemiyle birlikte artan siyasi baskıların 1951 yılında toplu tutuklamalarla sonuçlanmasıyla o da yakalandı ve yargılandı. Hüküm giydiği 10 yıl ağır hapisle, gizli Komünist Parti davasında en büyük cezayı alan isim oldu. 1959 yılında tahliye oluşunu izleyen süreçte, örgütü hızla toparlayarak partisinin liderliğini eline aldı.
Partisinin resmi ve fiili liderliğini, 1973 yılında beyin felciyle başlayan sağlık sorunları iyice ağırlaşana dek Doğu Avrupa'dan yürüttü. Ölümünden kısa bir süre önce görevi Merkez Komite kararıyla Viçeli İsmail Bilen'e devredildi.
Vefatının uzun süre örgütten gizlendiğine dair iddialar nedeniyle kimi çevrelerce şüpheli görülen ölüm tarihi, resmi kayıtlara 18 Kasım 1974 olarak geçmiştir. Mezarı, Almanya'da Leipzig şehrinde bulunmaktadır.[1]
Eserleri
Kaynakça
- ↑ Erden Akbulut (2009) "Zeki Baştımar: Yaşam Öyküsü Mektuplar Yazılar" s.9-52