"Cemal Reşit Eyüboğlu" sayfasının sürümleri arasındaki fark

Okune sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
 
(Aynı kullanıcının aradaki diğer 6 değişikliği gösterilmiyor)
2. satır: 2. satır:
 
Cemal Reşit Eyüboğlu (1906-1988) [[Akçaabat]] doğumlu hukukçu, yayımcı ve siyasetçidir.
 
Cemal Reşit Eyüboğlu (1906-1988) [[Akçaabat]] doğumlu hukukçu, yayımcı ve siyasetçidir.
  
Türkiye'de 1960'lı yıllarda özellikle parlamento, bürokrasi ve ordu içindeki ilerici, sol muhalif eğilimlere "yön" veren en önemli isimlerden biridir. Bu amaca yönelik organizasyonlarda genellikle arka planda koordinasyon görevini üstlenmiş, öne çıkmayı tercih etmemiştir.  
+
Türkiye'de 1960'lı yıllarda özellikle bürokrasi ve ordu içindeki ilerici, sol muhalif eğilimlere "yön" vermeye çalışan en önemli isimlerden biridir. Bu amaca yönelik organizasyonlarda genellikle arka planda koordinasyon görevini üstlenmiş, öne çıkmayı tercih etmemiştir.  
  
 
==Hayatı==
 
==Hayatı==
9. satır: 9. satır:
 
İlkokulu İstanbul'da, or­taokul ve liseyi [[Trabzon]]’da okudu. '''1930''' yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra Sorbonne Üniversitesinde Maliye doktorası yaptı. Ardından bir süre Maliye Bakanlığı bünyesinde müfettişlik ve müdürlük görevlerinde bulundu.  
 
İlkokulu İstanbul'da, or­taokul ve liseyi [[Trabzon]]’da okudu. '''1930''' yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra Sorbonne Üniversitesinde Maliye doktorası yaptı. Ardından bir süre Maliye Bakanlığı bünyesinde müfettişlik ve müdürlük görevlerinde bulundu.  
  
'''1945''' yılında yayımlanan bir makalesinde, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Anadolu'ya yerleştirilen Balkan göçmenlerine bedelsiz devlet arazileri dağıtılırken, Anadolu'nun yerlisi olan topraksız köylülere aynı ölçüde destek verilmediğini rakamlarla ortaya koyarak, ilk kez dikkatleri üzerine çekti.<ref>Cemal Reşit Eyüpoğlu (1945) "Toprak Kanunu ve Toprak Meselelerimiz" s.20-25</ref>
+
'''1945''' yılında yayımlanan bir makalesinde, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Anadolu'ya yerleştirilen Balkan göçmenlerine bedelsiz devlet arazileri dağıtılırken, Anadolu'nun yerlisi olan topraksız köylülere aynı ölçüde destek verilmediğini rakamlarla ortaya koyarak, ilk kez dikkatleri üzerine çekti.<ref>Cemal Reşit Eyüboğlu (1945) "Toprak Kanunu ve Toprak Meselelerimiz" s.20-25</ref>
  
 
'''1950''' seçimlerinde CHP listesinden milletvekili aday oldu. Çocukluk arkadaşı [[Zeki Baştımar]]'ın kuzeni olan [[Ahmet Saffet Baştımar]] ile birlikte [[Trabzon]]'dan meclise giren CHP mil­letvekilleri arasında yer aldı. Parti içi sosyalist eğilimli sol muhalefetin sözcülerinden biri oldu. Millet Meclisi'nde Arapça ezanın yeniden serbest bırakılması için '''16 Haziran 1950''' günü yapılan görüşmeler sırasında, "isteyenin istediği dilde ezan okuyabilmesi gerektiğini, kendisinin ve arkadaşlarının bu yasağın kaldırılmasına karşı çıkmayacaklarını" açıklayarak, partisi açısından oldukça şaşırtıcı bir çıkışa daha imza attı.  
 
'''1950''' seçimlerinde CHP listesinden milletvekili aday oldu. Çocukluk arkadaşı [[Zeki Baştımar]]'ın kuzeni olan [[Ahmet Saffet Baştımar]] ile birlikte [[Trabzon]]'dan meclise giren CHP mil­letvekilleri arasında yer aldı. Parti içi sosyalist eğilimli sol muhalefetin sözcülerinden biri oldu. Millet Meclisi'nde Arapça ezanın yeniden serbest bırakılması için '''16 Haziran 1950''' günü yapılan görüşmeler sırasında, "isteyenin istediği dilde ezan okuyabilmesi gerektiğini, kendisinin ve arkadaşlarının bu yasağın kaldırılmasına karşı çıkmayacaklarını" açıklayarak, partisi açısından oldukça şaşırtıcı bir çıkışa daha imza attı.  
  
'''1959''''da [[Zeki Baştımar]] cezaevinden çıkınca, birlikte İstanbul, Divanyolu'nda '''Yeni Gün''' Yayınevi’ni kurdular. Kısa bir süre sonra '''1960''' darbesi gerçekleşti ve kendisi cuntanın ilerici kanadından gelen davetle, [[Trabzon]] temsilcisi olarak kurucu meclis çalışmaları için Ankara'ya gitti. Aynı süreçte, gizli TKP'nin legal kanadı olacak [[Türkiye İşçi Partisi]]'nin yapılanma organizasyonu ile meşgul olan Baştımar ise, bu çalışmaları tamamladıktan bir süre sonra ülke dışına çıktı. Ancak onun stratejik siyasi planlamalarında Eyüpoğlu'nun hangi konumda ne tür bir misyon üstlendiği, seneler sonra bu yönde yürütülen soruşturmalara rağmen hiçbir zaman açığa çıkmadı.
+
'''1959''''da [[Zeki Baştımar]] cezaevinden çıkınca, birlikte İstanbul, Divanyolu'nda '''Yeni Gün''' Yayınevi’ni kurdular. Kısa bir süre sonra '''1960''' darbesi gerçekleşti ve kendisi cuntanın ilerici kanadından gelen davetle, [[Trabzon]] temsilcisi olarak kurucu meclis çalışmaları için Ankara'ya gitti. Aynı süreçte, gizli TKP'nin legal kanadı olacak [[Türkiye İşçi Partisi]]'nin yapılanma organizasyonu ile meşgul olan Baştımar ise, bu çalışmaları tamamladıktan bir süre sonra ülke dışına çıktı. Ancak onun stratejik siyasi planlamalarında Eyüboğlu'nun hangi konumda ne tür bir misyon üstlendiği, seneler sonra bu yönde yürütülen soruşturmalara rağmen hiçbir zaman açığa çıkmadı.
  
Darbe'nin bileşenlerinden olan ilerici unsurların devre dışı bırakılması ve sağ unsurların kontrolu ele geçirmeye başlamasıyla, kurucu meclis üyeliğinden ayrılan Eyüpoğlu, '''20 Aralık 1961''' tarihinde Doğan Avcıoğlu ile birlikte '''Yön''' dergisini kurdu. Bu projede finansmanın büyük bir kısmını kendisi sağlamıştı. Dönemin tanığı olan bir yazarın şahsi yorumuna göre; "bu dergi bal gibi Marksist-Leninist bir rejimden yanaydı, ama bu eğilimini Atatürk Devrimciliği diye yutturuyordu". Bu "yutturmaca" başarılı olmuş olsa gerek ki ilk sayısı 20 bin satan dergi, ikinci baskısında 50 bin adet olarak çıkmıştı. Sonraki sayıların tirajları da yıllarca 30 binli rakamların altına düşmeyecekti. Dergi TKP/TİP tabanından, CHP içindeki sol eğilimlere kadar geniş bir kesime hitap ediyor, ordu ve bürokrasi içindeki ilerici kesimleri ise özellikle asli hedef kitle olarak kabul ediyordu. O dönemi inceleyen Avrupalı bir yazara göre; "bu tür bir ideolojik yayın için o tirajlar korkunç rakamlardı o yıllarda". Özellikle ilk sayısında deklare edilen ve daha sonra "Yön Bildirisi" olarak tarihe geçecek olan manifesto büyük yankı uyandırdı. Yıllar sonra, Türkiye sol hareketi tarihinin bir mihenk taşı olarak kabul edilecek  bu metni, ilk etapta Sadun Aren'den, [[İdris Küçükömer]]'e, Korkut Boratav'dan, [[Sabahattin Eyüboğlu]]'na, Yaşar Kemal'den, [[Altan Öymen]]'e kadar kadar çok geniş bir yelpazede yüzlerce aydın ve akademisyen imzalamıştı.<ref>Gökhan Atılgan (2017) "[https://www.amazon.com.tr/Y%C3%96N-DEVR%C4%B0M-HAREKET%C4%B0-G%C3%B6khan-At%C4%B1lgan/dp/9944122513 Yön-Devrim Hareketi: Kemalizm ile Marksizm Arasında Geleneksel Aydınlar]"</ref>
+
Darbe'nin bileşenlerinden olan ilerici unsurların devre dışı bırakılması ve sağ unsurların kontrolu ele geçirmeye başlamasıyla, kurucu meclis üyeliğinden ayrılan Eyüboğlu, '''20 Aralık 1961''' tarihinde Doğan Avcıoğlu ile birlikte '''Yön''' dergisini kurdu. Bu projede finansmanın büyük bir kısmını kendisi sağlamıştı. Dönemin tanığı olan bir yazarın şahsi yorumuna göre; "bu dergi bal gibi Marksist-Leninist bir rejimden yanaydı, ama bu eğilimini Atatürk Devrimciliği diye yutturuyordu". Bu "yutturmaca" başarılı olmuş olsa gerek ki ilk sayısı 20 bin satan dergi, ikinci baskısında 50 bin adet olarak çıkmıştı. Sonraki sayıların tirajları da yıllarca 30 binli rakamların altına düşmeyecekti. Dergi TKP/TİP tabanından, CHP içindeki sol eğilimlere kadar geniş bir kesime hitap ediyor, ordu ve bürokrasi içindeki ilerici kesimleri ise özellikle asli hedef kitle olarak kabul ediyordu. O dönemi inceleyen Avrupalı bir yazara göre; "bu tür bir ideolojik yayın için o tirajlar korkunç rakamlardı o yıllarda". Özellikle ilk sayısında deklare edilen ve daha sonra "Yön Bildirisi" olarak tarihe geçecek olan manifesto büyük yankı uyandırdı. Yıllar sonra, Türkiye sol hareketi tarihinin bir mihenk taşı olarak kabul edilecek  bu metni, ilk etapta Sadun Aren'den, [[İdris Küçükömer]]'e, Korkut Boratav'dan, [[Sabahattin Eyüboğlu]]'na, Yaşar Kemal'den, [[Altan Öymen]]'e kadar kadar çok geniş bir yelpazede yüzlerce aydın ve akademisyen imzalamıştı.<ref>Gökhan Atılgan (2017) "[https://www.amazon.com.tr/Y%C3%96N-DEVR%C4%B0M-HAREKET%C4%B0-G%C3%B6khan-At%C4%B1lgan/dp/9944122513 Yön-Devrim Hareketi: Kemalizm ile Marksizm Arasında Geleneksel Aydınlar]"</ref>
  
'''1963''' yılı başlarında Yön dergisinin hedef kitlelerine yönelik olarak kurulan ''Sosyalist Kültür Derneği''’nin kurucuları arasında yer aldı ve [[Zeki Baştımar]]'ın bir diğer arkadaşı olan Sırrı Hocaoğlu ile birlikte derneğin "teşkilatlanma işleri" sorumluluğunu üstlendi. Aynı yılın '''Mayıs''' ayında, Albay Talat Aydemir önderliğinde gerçekleşen başarısız askeri darbe girişiminde parmağı olduğu gerekçesiyle Yön dergisi kapatıldı. İki yıl sonra tekrar açılan dergi, '''1967''''de bu kez kendi kararı ile kapandı. '''1969''''da yine büyük ölçüde aynı ekiple birlikte bu kez '''Devrim''' isimli yeni bir dergi kurdu. Bu derginin ilk sayısında da "“Devrim Bildirisi” adıyla yeni ve çok daha keskin bir manifesto yayımlandı. Metin, bu kez büyük ölçüde ordu içindeki ilerici kesimlerin algılarına hitap ediyordu.
+
Yine bu yıllarda Vatan gazetesinin finansmanı için kapısını çalan CHP'li Naim Tirali'yi de geri çevirmemiş, ona da sınırlı bir sermaye katkısı sağlamıştı. Tirali, kendisi ile ilgili hayal kırıklığını daha sonra şu şekilde dile getirecekti:
  
'''9 Mart 1971''' günü, yıllardır beklenen ilerici sol eğilimli ordu darbesi girişimi daha başlangıç aşamasında dağılınca, hemen peşinden gelen 12 Mart muhtırası ile birlikte, bu kez hem dergileri ve tüm yayınları kapatıldı. Başarısız solcu askeri darbe girişiminin sivil ayağı ve kışkırtıcıları olarak, uzun bir süre arkadaşları ile birlikte idam cezası talebi ile yargılandılar. Bu süreçte savcıların, kendisini gizli TKP ve lideri [[Zeki Baştımar]] ile ilişkilendirme çabaları, delil yetersizliğinden sonuçsuz kaldı. Yargı süreçleri sonucunda beraat ettiğinde, artık 66 yaşındaydı ve aktif siyasi faaliyetlerine son verdi.
+
<blockquote>
 +
''"...Cemal Reşit Eyüboğlu'nu ben siyasi fikirleri itibariyle Halk Partisi içinde zannediyordum. Baktım ki çok daha solda, hatta tam Marksist. Fakat problem olmadı..."''
 +
</blockquote>
 +
 
 +
'''1963''' yılı başlarında Yön dergisinin hedef kitlelerine yönelik olarak kurulan ''Sosyalist Kültür Derneği''’nin kurucuları arasında yer aldı ve yine [[Zeki Baştımar]]'a yakın bir diğer isim olan olan [[Sırrı Hocaoğlu]] ile birlikte derneğin "teşkilatlanma işleri" sorumluluğunu üstlendi. Aynı yılın '''Mayıs''' ayında, Albay Talat Aydemir önderliğinde gerçekleşen başarısız askeri darbe girişiminde parmağı olduğu gerekçesiyle Yön dergisi kapatıldı. İki yıl sonra tekrar açılan dergi, '''1967''''de bu kez kendi kararı ile kapandı. '''1969''''da yine büyük ölçüde aynı ekiple birlikte bu kez '''Devrim''' isimli yeni bir dergi kurdu. Bu derginin ilk sayısında da "“Devrim Bildirisi” adıyla yeni ve çok daha keskin bir manifesto yayımlandı. Metin, bu kez büyük ölçüde ordu içindeki ilerici kesimlerin algılarına hitap ediyordu.
 +
 
 +
'''9 Mart 1971''' günü, yıllardır beklenen ilerici sol eğilimli ordu darbesi girişimi daha başlangıç aşamasında dağılınca, hemen peşinden gelen 12 Mart muhtırası ile birlikte, bu kez hem dergileri ve tüm yayınları kapatıldı. Başarısız solcu askeri darbe girişiminin "sivil ayağı ve kışkırtıcıları" olmak suçlamasıyla, uzun bir süre arkadaşları ile birlikte idam cezası talebi ile yargılandı. Bu süreçte savcıların, kendisini gizli TKP ve lideri [[Zeki Baştımar]] ile ilişkilendirme çabaları, delil yetersizliğinden sonuçsuz kaldı. Yargı süreçleri sonucunda beraat ettiğinde, artık 66 yaşındaydı ve aktif siyasi faaliyetlerine son verdi.
  
 
'''21 Ocak 1988'''’de Ankara’da öldü.
 
'''21 Ocak 1988'''’de Ankara’da öldü.

08.58, 25 Aralık 2021 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Cemal Reşit Eyüboğlu (1966)

Cemal Reşit Eyüboğlu (1906-1988) Akçaabat doğumlu hukukçu, yayımcı ve siyasetçidir.

Türkiye'de 1960'lı yıllarda özellikle bürokrasi ve ordu içindeki ilerici, sol muhalif eğilimlere "yön" vermeye çalışan en önemli isimlerden biridir. Bu amaca yönelik organizasyonlarda genellikle arka planda koordinasyon görevini üstlenmiş, öne çıkmayı tercih etmemiştir.

Hayatı

1906 yılında Akçaabat'ta doğdu.

İlkokulu İstanbul'da, or­taokul ve liseyi Trabzon’da okudu. 1930 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra Sorbonne Üniversitesinde Maliye doktorası yaptı. Ardından bir süre Maliye Bakanlığı bünyesinde müfettişlik ve müdürlük görevlerinde bulundu.

1945 yılında yayımlanan bir makalesinde, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Anadolu'ya yerleştirilen Balkan göçmenlerine bedelsiz devlet arazileri dağıtılırken, Anadolu'nun yerlisi olan topraksız köylülere aynı ölçüde destek verilmediğini rakamlarla ortaya koyarak, ilk kez dikkatleri üzerine çekti.[1]

1950 seçimlerinde CHP listesinden milletvekili aday oldu. Çocukluk arkadaşı Zeki Baştımar'ın kuzeni olan Ahmet Saffet Baştımar ile birlikte Trabzon'dan meclise giren CHP mil­letvekilleri arasında yer aldı. Parti içi sosyalist eğilimli sol muhalefetin sözcülerinden biri oldu. Millet Meclisi'nde Arapça ezanın yeniden serbest bırakılması için 16 Haziran 1950 günü yapılan görüşmeler sırasında, "isteyenin istediği dilde ezan okuyabilmesi gerektiğini, kendisinin ve arkadaşlarının bu yasağın kaldırılmasına karşı çıkmayacaklarını" açıklayarak, partisi açısından oldukça şaşırtıcı bir çıkışa daha imza attı.

1959'da Zeki Baştımar cezaevinden çıkınca, birlikte İstanbul, Divanyolu'nda Yeni Gün Yayınevi’ni kurdular. Kısa bir süre sonra 1960 darbesi gerçekleşti ve kendisi cuntanın ilerici kanadından gelen davetle, Trabzon temsilcisi olarak kurucu meclis çalışmaları için Ankara'ya gitti. Aynı süreçte, gizli TKP'nin legal kanadı olacak Türkiye İşçi Partisi'nin yapılanma organizasyonu ile meşgul olan Baştımar ise, bu çalışmaları tamamladıktan bir süre sonra ülke dışına çıktı. Ancak onun stratejik siyasi planlamalarında Eyüboğlu'nun hangi konumda ne tür bir misyon üstlendiği, seneler sonra bu yönde yürütülen soruşturmalara rağmen hiçbir zaman açığa çıkmadı.

Darbe'nin bileşenlerinden olan ilerici unsurların devre dışı bırakılması ve sağ unsurların kontrolu ele geçirmeye başlamasıyla, kurucu meclis üyeliğinden ayrılan Eyüboğlu, 20 Aralık 1961 tarihinde Doğan Avcıoğlu ile birlikte Yön dergisini kurdu. Bu projede finansmanın büyük bir kısmını kendisi sağlamıştı. Dönemin tanığı olan bir yazarın şahsi yorumuna göre; "bu dergi bal gibi Marksist-Leninist bir rejimden yanaydı, ama bu eğilimini Atatürk Devrimciliği diye yutturuyordu". Bu "yutturmaca" başarılı olmuş olsa gerek ki ilk sayısı 20 bin satan dergi, ikinci baskısında 50 bin adet olarak çıkmıştı. Sonraki sayıların tirajları da yıllarca 30 binli rakamların altına düşmeyecekti. Dergi TKP/TİP tabanından, CHP içindeki sol eğilimlere kadar geniş bir kesime hitap ediyor, ordu ve bürokrasi içindeki ilerici kesimleri ise özellikle asli hedef kitle olarak kabul ediyordu. O dönemi inceleyen Avrupalı bir yazara göre; "bu tür bir ideolojik yayın için o tirajlar korkunç rakamlardı o yıllarda". Özellikle ilk sayısında deklare edilen ve daha sonra "Yön Bildirisi" olarak tarihe geçecek olan manifesto büyük yankı uyandırdı. Yıllar sonra, Türkiye sol hareketi tarihinin bir mihenk taşı olarak kabul edilecek bu metni, ilk etapta Sadun Aren'den, İdris Küçükömer'e, Korkut Boratav'dan, Sabahattin Eyüboğlu'na, Yaşar Kemal'den, Altan Öymen'e kadar kadar çok geniş bir yelpazede yüzlerce aydın ve akademisyen imzalamıştı.[2]

Yine bu yıllarda Vatan gazetesinin finansmanı için kapısını çalan CHP'li Naim Tirali'yi de geri çevirmemiş, ona da sınırlı bir sermaye katkısı sağlamıştı. Tirali, kendisi ile ilgili hayal kırıklığını daha sonra şu şekilde dile getirecekti:

"...Cemal Reşit Eyüboğlu'nu ben siyasi fikirleri itibariyle Halk Partisi içinde zannediyordum. Baktım ki çok daha solda, hatta tam Marksist. Fakat problem olmadı..."

1963 yılı başlarında Yön dergisinin hedef kitlelerine yönelik olarak kurulan Sosyalist Kültür Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı ve yine Zeki Baştımar'a yakın bir diğer isim olan olan Sırrı Hocaoğlu ile birlikte derneğin "teşkilatlanma işleri" sorumluluğunu üstlendi. Aynı yılın Mayıs ayında, Albay Talat Aydemir önderliğinde gerçekleşen başarısız askeri darbe girişiminde parmağı olduğu gerekçesiyle Yön dergisi kapatıldı. İki yıl sonra tekrar açılan dergi, 1967'de bu kez kendi kararı ile kapandı. 1969'da yine büyük ölçüde aynı ekiple birlikte bu kez Devrim isimli yeni bir dergi kurdu. Bu derginin ilk sayısında da "“Devrim Bildirisi” adıyla yeni ve çok daha keskin bir manifesto yayımlandı. Metin, bu kez büyük ölçüde ordu içindeki ilerici kesimlerin algılarına hitap ediyordu.

9 Mart 1971 günü, yıllardır beklenen ilerici sol eğilimli ordu darbesi girişimi daha başlangıç aşamasında dağılınca, hemen peşinden gelen 12 Mart muhtırası ile birlikte, bu kez hem dergileri ve tüm yayınları kapatıldı. Başarısız solcu askeri darbe girişiminin "sivil ayağı ve kışkırtıcıları" olmak suçlamasıyla, uzun bir süre arkadaşları ile birlikte idam cezası talebi ile yargılandı. Bu süreçte savcıların, kendisini gizli TKP ve lideri Zeki Baştımar ile ilişkilendirme çabaları, delil yetersizliğinden sonuçsuz kaldı. Yargı süreçleri sonucunda beraat ettiğinde, artık 66 yaşındaydı ve aktif siyasi faaliyetlerine son verdi.

21 Ocak 1988’de Ankara’da öldü.

Kaynakça

  1. Cemal Reşit Eyüboğlu (1945) "Toprak Kanunu ve Toprak Meselelerimiz" s.20-25
  2. Gökhan Atılgan (2017) "Yön-Devrim Hareketi: Kemalizm ile Marksizm Arasında Geleneksel Aydınlar"