Sabahattin Eyüboğlu
Sabahattin Eyüboğlu (1908-1973) Akçaabat doğumlu halkbilimci, yazar ve akademisyen.
İsim
Soyadı asırlardır Maçka çevresinde yerleşik olan ve kendisinin de mensubu olduğu Eyüboğlu sülalesinden gelir.
Hayatı
1906 yılında Akçaabat'ta doğdu.
Trabzon Lisesi’nin son sınıfındayken, üniversiteye öğretim üyesi yetiştirmek için açılan sınavı kazanarak Fransa’ya gönderildi (1928). İki yıl Dijon, bir yıl Lyon Üniversitesi’ne devam ettikten sonra bir yıl Paris’te kalıp Sorbonne’da dersleri izledi (1931). Ertesi yıl İngiltere’de İngiliz dili ve edebiyatı üzerine incelemeler yaptı. 1933’te Türkiye’ye dönünce, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde doçent oldu. 1938’e değin Milli Eğitim Bakanlığı müfettişliği, Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği.
1950 seçimlerinde CHP listesinden milletvekili aday oldu. Çocukluk arkadaşı Zeki Baştımar'ın kuzeni olan Ahmet Saffet Baştımar ile birlikte Trabzon'dan meclise giren CHP milletvekilleri arasında yer aldı. Parti içi sosyalist eğilimli sol muhalefetin sözcülerinden biri oldu. Millet Meclisi'nde Arapça ezanın yeniden serbest bırakılması için 16 Haziran 1950 günü yapılan görüşmeler sırasında, "isteyenin istediği dilde ezan okuyabilmesi gerektiğini, kendisinin ve arkadaşlarının bu yasağın kaldırılmasına karşı çıkmayacaklarını" açıklayarak, partisi açısından oldukça şaşırtıcı bir çıkışa daha imza attı.
Eski Anadolu uygarlıklarını konu alan 11 tane de belgesel sinema filmi yaptı. Bu serinin ilk filmi olan Hitit Güneşi 1956 yılında Berlin Film Şenliği’nde ikinci oldu.
24 Mayıs 1965’te ilginç bir dava sürecini de başlatmıştır. Sabahattin Eyuboğlu ile Vedat Günyol 168 yıl önce hayatını kaybetmiş olan Babeuf’un Devrim Yazıları adlı eserini çevirdikleri için yargılanmışlardır. İki düşünüründe 1966’ta aklanmalarıyla sona eren dava süreci daha tepkisel bir Eyuboğlu profili yaratmıştır.
Bu devlet, MEB klasiklerini yayımlayan kurulun başkanı olan Sabahattin Eyüboğlu’na, “Sen 1944’te hapisteki Nâzım Hikmet’e Tolstoy’un Savaş ve Barış’ını yollamıştın” diye 1971’de hesap soran ve onun kahrından kalp krizi geçirip ölmesine neden olan bir devlettir.” Ragıp Zarakolu ise söz konusu dâvayla ilgili 4 Mart 2014 tarihi Evrensel gazetesi
9 Mart 1971 günü, yıllardır beklenen ilerici sol eğilimli ordu darbesi girişimi daha başlangıç aşamasında dağılınca, hemen peşinden gelen 12 Mart muhtırası ile birlikte, bu kez hem dergileri ve tüm yayınları kapatıldı. Başarısız solcu askeri darbe girişiminin "sivil ayağı ve kışkırtıcıları" olmak suçlamasıyla, uzun bir süre arkadaşları ile birlikte idam cezası talebi ile yargılandı. Bu süreçte savcıların, kendisini gizli TKP ve lideri Zeki Baştımar ile ilişkilendirme çabaları, delil yetersizliğinden sonuçsuz kaldı. Yargı süreçleri sonucunda beraat ettiğinde, artık 66 yaşındaydı ve aktif siyasi faaliyetlerine son verdi.
13 Ocak 1973’de İstanbul’da öldü.
Eserleri
Roman
- Kuyucaklı Yusuf (1937)
- İçimizdeki Şeytan (1940)
- Kürk Mantolu Madonna (1943)
Deneme
- Mavi ve Kara (1966)
İnceleme
- Fransız Realizmi (1940)
- Yunus Emre’ye Selam (1966)
- Yunus Emre (1971,
- Pir Sultan Abdal (1977)